YOLA ÇIKARKEN
Küfürle Küfürle edebiyatın yanyana konduğu, küfürsüz şiir, hikâye, roman, tiyatro sinema, hatta günlük konuşmalarda bile cümlelerin arasına küfür serpiştirilmeden sözün ve sesin uzaklara taşınamayacağını savunanların çoğunlukta; küfür ile edebiyatın içiçe olmayacağını savunanlar kelaynak kuşları gibi azınlığı temsil ediyorlar malesef.
Küfür, TDK’da: Tanrı’nın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme, günlük konuşma dilindeyse sövgü manasındadır. Her iki manada da hoş karşılanmayan ve insani olmayan bu kelime aynı zamanda kavgaların fitilini ateşleyen bir kelimedir.
Bilmeyenler için edep; Toplum töresine uygun davranma’dır. Bu arada edebiyat: Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi’dir denildiğine göre biz de, insani ve islami pencereden bakarak edebiyat yapmak için yola çıkıyoruz.
Bu yolculuğumuzun meşakketli olduğunun bilincinden hareketle edebin, erkanın insanı kamilleştireceğine inanıyoruz.
Günümüzde günlük konuşma dili arasına giren sövgü dolu kelimeleri kullanmak ve kullandırmaktan kaçınmaya çalışacağız. Bunda ne kadar başarılı olacağız onu da zaman gösterecek.
Gayemiz kendimize alan açmaktan ziyade dilimizi koruyarak, Nasrettin Hoca’nın yaptığı gibi testiyi kırmadan önce tokat atacağız. Bu arada istemediğimiz halde sürçü-lisan ettiğimiz zamanlarda bizleri uyarmanızı isteyeceğiz.
Dergimizde içinde mizah unsurları taşıyan edebiyatın her türüne yer vereceğiz.
Uzun uzadıya dergi hakkında yazmanın bir manası olmadığını düşünüyoruz. Neticede kervan yolda dizilecektir.
Edep erkân dairesinin dışına çıkmadan bize katılan ve katılacak olanlara selam olsun.
Açıkkara