NİKSAR’DAN SARIKAMIŞ’A GİDİP DE DÖNEMEYEN BİR ALAY 91.ALAY
91. Alay,1910 yılında Musul Vilayetine bağlı Erbil, Süleymaniye, Kerkük yöresiyle onun kuzeyine düşen bugünkü Kuzey Irak’la Hakkari, Şırnak,Siirt bölgesinde 31.Seyyar Jandarma Alayı’nın o bölgede ayaklanan Barzani Aşiretinin isyanını bastırmakla görevlidir.
4 Ekim 1911’de bu alay sınıf ve numara değişikliğine uğrayarak 91.Piyade Alayı adını alıp 31.Tümen’e bağlanır.92. ve 93.cü Alaylarla birlikte 4.Ordu’ya bağlı bu birliklerin merkezi Erzincan’dır.91.Alay 1911 Ekim ayından sonra Malatya ve Arapkir’de kışı geçirdikten sonra 28 Mayıs 1912’de Erzincan’a geri döner.Aynı yıl Balkan Savaşları patlak verince Balkan savaşlarında görevlendirilir.Trabzon’a kadar yürüyen birlik buradan gemilerle İstanbul’a aktarılır. 1913 yılında Şarköy çıkarmasına katılır.Ancak fazla başarılı olunamayınca gemilerle İstanbul’a döner.Karatepe Taarruzunda Üçüncü Dereceden Mecidi Nişanı verilir(Sultan Abdülmecit (1823-1861)döneminde 1861 yılında ilmiye ve askeriye mensuplarının üstün hizmet ve başarı gösterenlere verilen nişan.Toplam 800 adet yaptırılmıştır.) .Çarpıştıkları o tepeye de 91 Alay Tepesi adı verilir. Alay yeniden toparlanarak büyük bir zaferle 21 Temmuz 1913’te Edirne’yi geri alır.
1914 Nisan ayında 91.Alay’ın yeni görev yeri Harbiye Nezareti’nce Tokat ve Niksar olarak belirlenir. Birlikler halkın sıcak karşılamasıyla törenle Tokat ve Niksar’a gelerek yerleşirler. Halk 1914 Kasımına kadar askeri besler. Niksar’da devletin yanında askerin iaşesi konusunda büyük gayretler sarf eden Hacı Abdurrahman Efendi (1852-1909) ve daha sonra Niksar Belediye Başkanlığı yapacak olan Hacı Mahir Efendi ( -1862-1937-Niksar Reddi İlhak Cemiyeti Reisliği de yapmıştır) Sultan Reşat (1844-1918) tarafından berat, madalya ve sırmalı elbise ile ödüllendirilmiştir. Niksar’daki eski hükümet binasının inşaat sorumluluğunu yürüten Hacı Abdurrahman Efendi’nin torunlarından Gülhanım ERDEM sağlığında (1921- 2004 ) bize şu bilgileri vermişti:
“Dedem bu harekat öncesinde de Doğuya 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında da oralara gidecek askerleri besliyormuş. Kardeşinin oğlu da bu savaşlar sırasında şehit olanlardandır.(Rahmi ÜNGÖR’ün babası)Birliklerin Karadeniz üzerinden Niksar’a naklinde komutanlarla birlikte koşuşturmuş. Askerlere şehrin büyük konakları açılmış, Ulu Cami tahsis edilmiş kalanına da çadırlar kurulmuş, hamamlar askerin hizmetine sunulmuş, berberler tutulmuş.Çavuşoğlu Konağı yıllarca hastane olarak ayarlanmış.Sultan Reşat ,paşasına “Askerimize Niksar’da yardımcı olan bir zat var.Ona sahip çıkalım” diyerek dedeme çok değerli bir silah,berat,sırmalı bir elbise ,altın kaplama bir kılıç ve kendi tuğrasının bulunduğu bir halı göndermiş.(Torunları bu kıymetli hediyelerin bir kısmını muhafaza ediyorlar)
91.Alay Niksar’da beklemekte iken 6-7 Eylül günü sahilde toplanma emri alarak 11-12 Eylül günlerinde Ünye Limanına çıkar. Alayın 2 taburu makineli tüfek bölüğü deniz yoluyla Trabzon’a nakledilmek üzere Ünye’de bırakılır.2 ve 3. Tabur tekrar Niksar’a yola çıkarak 28 Ekimde ulaşırlar.6 Kasım 1915’te Sarıkamış cephesine giyecek, erzak ve teçhizat taşıyan Mithat Paşa, Bezmi âlem, Bahriahmer gemileri Ruslar tarafından batırılınca 1.Tabur da yeniden 13 Kasımda Niksar’a döner.
Ülkede 2 Ağustos 1914 tarihinde Genel Seferberlik çağrısı yapılır. 14 Kasım 1914 tarihinde Sultan Mehmet Reşat Şeyhülislamdan fetva alarak Cihad-ı ekber ilan eder.3335 mevcuduyla (Bazı kaynaklarda ve cephelerde bizzat bulunan Dr.M.Derviş Kuntman’a göre bu sayı 3500’dür.KUNTMAN,1914 Mayıs ayında geldiği Tokat’tan Eylül 1914’te Niksar’a geçerek askerlerin tedavisiyle görevlendirilmiştir ) 91.Alay diğerlerinin arasında en gözde alaydır.Bünyesinde 3 piyade taburu,her tabura bağlı 3 piyade bölüğü ile bir makineli tüfek bölüğü, 1 depo taburu,ekmekçi kolu,sıhhiye kolu ,iaşe kolu,cephane kolu ,keşif kolu bulunmaktadır.91.Alay alınan emir üzerine 14 Kasım’da Niksar’dan hareket eder. 15-20 Kasım günleri Koyulhisar’a ulaşıp iki gün konaklayan alay mola yürüyüşleriyle 26 Kasım günü de bir gün Refahiye’de kalır. Ertesi gün tekrar yola çıkarak iki günlük yürüyüşten sonra Erzincan’a kadar gelir. Halk, Edirne’deki başarılarını duyduğu 91.Alayı bağrına basar. Burada üç gün kalıp 4-5 Aralık tarihlerinde Tercan’a (Mamahatun) varıp iki gün dinlenirler.
Alay, 7 Aralık 1914’te Erzurum Ilıca’ya, 8 Aralık günü Tortum vadisi üzerinden Tufanç Köyü’ne (Güzelova) ulaşırlar.10 Aralık’ta Miralay Hafız Hakkı Paşa alayı teftiş eder.Bir hafta kadar bağlı taburlar Tufanç köyüne yakın Çipak,Hins (Dumlu),Tafta Köylerine dağılarak istirahat ederler ve taarruz emri beklerler.Enver Paşa 12 Aralık’ta Erzurum’a gelerek karargahta çalışmalara başlar.18 Aralık’ta Tufanç Ovasında bulunan sayısı ve hazırlık, hareket kabiliyeti bakımından oldukça üstün olan 91.Alayı teftiş eder.
Plana göre 31.Tümen Ağaser(Tortum-Kireçli Köyü) ve Liskav(Tortum Yukarı sivri Köyü) yaylasında düşmana taarruz edilecektir.Yukarı Sivri Yaylası,Ziyarettepe,Sivri Tepe gediğinden Kutmar,(Ortaköy)Simserkis(Gümüşkaya Köyü) üzerinden Todan’daki düşmana taarruz edilerek Narman Ruslardan alınacaktır.
18 Aralık 1914’te Erzurum’un kuzeydoğusundaki ova köylerinde toplanan 31.Tümenin 91.Alayı Girekösek,(Yeşildere ) KızılKilise,Tuzla güzergahını takiben 20 Aralık’ta Nohurtap(Bugün Tortum’un Söğütlü Mahallesi) Köyünde mola verir.Ertesi günü Yukarısivri’ye ulaşan birlikler buralarda uygun ev,ahır ve mereklere(samanlık) dağıtılır.Ağırlığı olan neferler için karla örtülü tarlalara ve harman düzlüklerine portatif çadırlar kurulur.
22 Aralık’ta büyük başarı gösteren 91.ve 92.Alaylar Narman’ı Ruslardan geri alır.Birlikler henüz dinlenemeden 24 Aralık’ta Sarıkamış harekâtına katılma emri alırlar. 25Aralık’ta da dağ toplarına refakat etmekle görevlendirilir. Kış öyle şiddetlenir ki sekiz kilometrelik Penek (Şenkaya’da )-Kosor (Oltu’da)Boğazı arası tipili bir havada saatte 384 metre yol alınarak dağ toplarıyla yirmi bir saate ancak geçilir.26 Aralık günü 31.Fırka Komutanı Miralay Hasan Vasfi 90-91-92 Alayları bu sıkıntılı yürüyüşten engellemek için emir gönderir ama bu emir 91.Alaya ulaştığında askerler Başköy’e (Allahuekber Dağlarının Kars tarafında büyük bir köy) üç saatlik mesafededirler.19 saattir dağ toplarına refakat eden alay yoluna devam eder.
Sarıkamış harekatının en trajik safhası da burada başlar.Allahuekber Dağlarını dağ toplarıyla 22 saatte aşabilen birlikler mevcudunun yüzde seksenini dondurucu soğuğa bırakır.Sağ kurtulanlar 27 Aralık’ta Başköy’e gelir.Alay aynı gün Çıplaklu üzerinden Divnik’e ulaşır.28 Aralık’ta Kars-Sarıkamış tren yolu üzerinde bulunan Yağıbasan köyünün doğusundaki tepeleri tutmakla görevlendirilir.29 Aralık gecesi 91.Alay düşman taarruzuna uğrar.Kalan mevcut 1502dir.Burada da 14 şehit ve 60 yaralı ve kayıp verdi.Sarıkamış’a ulaşan birlikler sancağı ve topları düşmana kaptırmamışlardır.Birlikler içinde en büyük zayiatı veren kahraman ama talihsiz 91.Alay’ın 3 Ocak 1915 tarih itibarıyla kalan mevcudu maalesef 134 kadardır.
14 Kasım sabahı Niksar’dan 3335 mevcuduyla doğuya hareketle, 23 Aralık’ta Narman’a Mecidi Nişanı takılı şanlı sancağıyla göğsünü gere gere ve başı dik giren Kartaltepe fatihi yiğitler alayı, 134 kişilik mevcudu boynu bükük, sancağı dürülü ,3201 şehit ve esir, kayıp vererek Erzurum istikametinden tekrar Niksar ve Tokat’a doğru hareket eder. Tokat ve Niksar halkı oldukça üzgündür. Koskoca alayın büyük kayıplar vererek bir avuç kahramanla geri dönüşünü acıyla izler. Kalanların içindeki hasta ve yaralılar da Niksar’daki 9 Numaralı Menzil Hastanesi’nde tedavi edilirler.İşte 91.Alay’ın kısaca hazin öyküsü budur.