Gel, nefesten ince bu cân;
“Vahdet” ister a Sevgili!..
Gönül denen Arş-ı Rahmân;
“Halvet” ister a Sevgili!..
Sen yoğurdun söz harcımı;
Mi’râç ettin cân burcumu!..
Niyâzda duy kul borcumu;
“Himmet” ister a Sevgili!..
Girdim o nûr deryâsına;
Yandım vahyin ihyâsına!..
El ver aşkın mayasına;
“Haslet” ister a Sevgili!..
“Dosdoğru ol” dedin bana;
Misâl oldun cümle câna!..
Bu garîp kul yana yana;
“Vuslat” ister a Sevgili!..
Ayet ayet devir, devrân;
“Sen’i” söyler kevn ü mekân!..
Her bir nefes, yer, âsumân;
“İbret” ister a Sevgili!..
Dedin “kul ol, Hakk’a eğil;
Cân O’nundur, O’nsuz değil!”
Bu dil, bu renk, ma’nâ, şekil;
“Hikmet” ister a Sevgili!..