Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temssilcisi
Çakıllı, dikenli, sarp öyle zor aşkın yolu,
Bir kalp bıraktım sana her yanı hüzün dolu,
Çok özledim boynuma doladığın dost kolu,
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Gülen yüzünü görmem inan cennete değer,
Yanımda olurdun yar biraz sevseydin eğer.
Sevda yüklü sözlerin, aşkın, yalanmış meğer.
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Yaktı beni derinden ok kirpikle kalem kaş,
Eskiden seviyordun, unuttun yavaş yavaş,
Tek başıma bırakma, duvar olmaz yalnız taş,
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Ben kalbime baktıkça görüyordum hep seni,
Ayna kırıldığında göstermiyor bedeni,
Gözlerindeki perde ayrılığın nedeni,
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Çağlayan nehirdim ben, sende biriktim göldün,
Gönlümüz bir bütündü, acımasızca böldün,
Parçalanınca kalbim içinde sen de öldün.
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Yaşayan ceset oldum yüzüm renksiz ve kansız,
Gören herkes acıyor taraf tutmadan yansız,
Bir kalp bıraktım sana tamir etmen imkânsız.
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Harika hatıralar gönlümde yaldız yaldız,
Olmadığın mekânlar ıpıssız yapayalnız,
Göklerden bakıyorum aşkıma yıldız yıldız,
Açlık, susuzluk neymiş lazım değil bana aş,
Yalnızlığın koynunda derbederim arkadaş.
Adana.27 Kasım 2013.Saat: 20.00