simurg

“Karadeniz ve Akdeniz’in Mavi Yürekli İki İnsanı Şafak Nur Yalçın ve Süleyman Altunbaş’a”

Hasan AKAR

“On Şehir -On Şair Buluşması” kapsamında 17-18 Ocak 2014 tarihleri arasında Antalya Kaleiçi Karatay Medresesi’nde katıldığım kültür-sanat etkinliğinde, Tokat’a gittiğimde gazetedeki yazımın başlığı böyle olacak demiştim. Bu projeyi uzun çabalar neticesinde iki değerli dost hayata geçirmişti. Biri Karadeniz’in hırçın dalgaları arasında duygularını geliştirip, şiir dünyamızda basamakları emin adımlarla tırmanan Samsun’dan Süleyman Altunbaş, diğeri Akdeniz’in durgun sularında kültür sanata sessizce kulaç atan, etkinliğe ev sahipliği yapan Antalya’dan Şafak Nur Yalçın Hanımefendi. Bu mavi yürekli iki değerin diğer bir ortak özelliği de başarılı birer eğitimci olmaları.
Projenin ilk basılı ürünü on şehri temsilen on şairin şiirlerinin yer aldığı “Simurg Ateşi-On Şehir On Şair Şiir Seçkisi” adlı eserin Antalya’da oldukça iyi hazırlanan bir program ve imza töreni ile tanıtımı yapıldı.18 Ocak 2014 Cumartesi günü 1250 yılında Selçuklu Veziri Celaleddin Karatay tarafından iki eyvanlı olarak inşa edilen Antalya Kaleiçi Medresesi kültür ve sanata değer veren insanlarla dolup taştı. Biz de naçizane Tokat adına selam ve saygılarımızı sunup, şehrimizdeki bu alanda yapılan faaliyetlerden, Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği ve bünyesinde yayınlanan KÜMBET Dergisinden bahsettikten sonra şiir dağarcığımızdan birkaç şiiri yorumlamaya çalıştık.
Bize göre etkinlikte verilen mesajlar oldukça önemliydi. “Ben” olmayacağız, “Baş” olmayacağız aksine “Biz” olacağız denildi. Belki de bu yüzden bütün katılımcıların yüzleri gülüyor, kısa sürede oluşan dostlukları dışa vuruyordu. Program sadece şiirle sınırlı değildi. Şehrin tanınmış bestekârları ve müzisyenlerinden Ayşe Pekcan Turan, Yıldız İrengün, Ali Özparlar ve Demet Emen’den oluşan bir grup da Türk halk ve sanat müziğinden seçilmiş bir repertuarla dinleyicileri mest etmeyi başardılar.
Etkinliğe Antalya’dan Şafak Nur Yalçın, Kayseri’den Ali Özkanlı, Yozgat’tan Ahmet Sargın, Manisa’dan Mehmet Metin Baş, İzmir’den Birgül Sevil Tekinay, Samsun’dan Süleyman Altunbaş, Ankara’dan Gülay Altınsoy, Nevşehir’den Ayşe Paslanmaz ve Tokat’tan bendeniz katıldık. Gaziantep’ten Zekeriya Efiloğlu ise mazereti sebebiyle gelemedi. Sunumunu ev sahibi olarak Şafak Nur Yalçın’la Süleyman Altunbaş’ın yaptığı şiir dinletisinde şairler, slayt eşliğinde biyografileri sunularak kürsüye davet edildiler. Dinleyicilere bu tarihi mekânda Osmanlı şerbeti, gül lokumu ve gül suyu ikram edildi.
Akşam dokuz şairin katılımıyla Blue Sea Garden’de gerçekleşen değerlendirme toplantısı ve alınan kararlar geleceğe kültür ve sanat alanında yeni bir ışığın doğacağını müjdeliyordu.
Antalya’daki katılımcılar arasında Burdur 21.Dönem MHP Milletvekili Yard. Doç. Dr. Süleyman Coşkuner ve eşi Şair Dr. Ayşe Coşkuner, İLESAM Antalya Temsilcisi Mustafa Ceylan, Gelişim Sanat Kültür Merkezi Kurucu üyesi-Şair Türk Öğer Koç, Şair Necati Orakçı, Özel Antalya Envar Eğitim Kurumları Liseler Müdürü M. Ali Sarıca, Bucak Kanal 15 TV Program Yapımcısı Abbas Şenel, Şairler Yusuf Özcan, Ozan Çam Hasan, Ayhan Çevik, Harun Yiğit, Mahmut Karanfildağı, Ökkeş Öztürk, Afife Demirtaş da yer aldı.
Etkinliğe ve esere adını veren on şairin duygularını yansıtan Simurg, efsanevi bir kuştur. Farsça Zümrüd-ü Anka Kuşu, Türkçe’de Tuğrul kuşu olarak biliniyor. Efsaneye göre kuşların hükümdarı olan Simurg Kaf Dağı’nın üzerindeki bir tepede bilgelik ağacının dallarında yaşar. Nerde bir huzursuzluk varsa oraya gider düzeltirmiş. Simurg ne zaman uçuşa kalksa bu bilge ağacının yaprakları titrer tohumları dökülerek her tarafa saçılırmış. İşte bu tohumlarda dertlerin devası olurmuş. Yine efsaneye göre büyük mücadelelerden sonra hayatta kalmayı başaran Simurg otuz kuşluk bir kafileymiş.
Hazırlanan projede bundan esinlenilerek birkaç yıl içinde kademeli olarak il ve şair sayısının otuza çıkarılması hedefleniyor. 2014 yılında ise her ay içinde bir ilde bu eserde yer alan şairlerle o ilde yaşayan diğer şairlerin buluşması gerçekleşecek. Otuz Simurg bu güzel vatanın topraklarına Hoca Ahmet Yesevi’nin, Hz. Mevlâna’nın, Yunus’un, Hacı Bektaş Veli’nin, Mehmet Akif Ersoy’un, Orhan Veli Kanık’ın Arif Nihat Asya’nın, Necip Fazıl Kısakürek’in, Âşık Veysel’in, Cahit Külebi’nin ve daha nice şairin yolundan koşarak Türk şiiri adına gökyüzüne kanat açacaklar.
Yazımızın bu bölümünde bu değerli eserde yer alan ve Antalya Buluşmasını gerçekleştiren şairlere kısaca değinerek şiirlerinden birer dörtlük aktaralım.
Yiğitlerin harman olduğu diyarlardan Yozgat’ta 1954 yılında doğan Ahmet Sargın hâlen Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanlığını, İLESAM Yozgat Temsilciliğiyle birlikte yürütüyor. Herkes onu Yozgat’ın kültür elçisi olarak tanıyor. Sürmeli Şiir Etkinliklerinin mimarı ve on dört eser sahibi olan Sargın, mahalli televizyonlarda program yapımcılığını başarıyla götürüyor.

“Kaderin elinde oyuncak oldum,
Hâlden hâle sürüklüyor yar beni.
Aşkın ile yandım, sararıp soldum,
Ağladığım gecelere sor beni”

Erciyes’in karlı zirvelerinden Mimar Sinan’ın sanat ve Seyyid Burhaneddin tasavvuf ruhlu insanlarından 1956 Kayseri doğumlu Ali Özkanlı bir emekli eğitimci. Ülkemizin değişik dergilerinde yazılara imza atan şair mahalli televizyonlarda kültür programları yapıyor. Türkiye Yazarlar Birliği üyesi olan Özkanlı’nın beş yayınlamış eseri bulunuyor.

“Uslanmaz ayaklar hayra gitmiyor
Buğulanan gözler yârini arar
Gönüle yerleşen derler bitmiyor
Duygu yüklü sözler ruhları sarar”

Kapadokya’nın peri bacaları arasında doğan Kapadokya Şairler Ve Yazarlar Birliği Derneği Başkanı Ayşe Paslanmaz şiir dünyasında Peri Kızı olarak biliniyor. Ürgüp FM’in sahibi olan paslanmaz, Kapadokya Şiir Şölenlerinin organizesini yıllardır başarıyla sürdürüyor.

“Sabah ezanında kapılar çaldı,
Yüreklerde sızı Kırım sürgünü.
Ruslar tüfeklerle içeri daldı,
Yüreklerde sızı Kırım sürgünü”

İzmir Kadife Kalenin kadife yürekli insanı 1962 doğumlu Birgül Sevil Tekinay, İzmir BAYŞAD Temsilciliği görevini sürdürmekte, şiir dünyasına farklı bir tarzda umutla kanat açmaktadır.

“Bir ömre bedel mutluluk vardır bir çift gözde
Pek çok mana vardır
Aşk, vefa kalpte kalandır
Eğer ki eğer kalpte kalan bir şey yoksa
Bir anı ya da sili de olsa bir hatıra
Ama cefa ama vefa yoksa
İşte o zaman bil ki sevda denen şeyde yoktur
Bilesin”

İstiklal Güneşinin doğduğu Samsun’da 1960 yılında gözlerini sevgiyle açan- Bafralı- Gülay Altınsoy yıllardır biriktirdiği duygularını “Ekmek Arası Sevgi” adlı eserde topladı.

“Kelimelerden kuleler yaptım
Bir varmış iki de varmış sevmek de varmış…
Kurumuş kahve telvelerinin üç vakit masallarında
Gözlerinin elası düştü yine gözlerime,
Zifiri heyecanlarım göçmen kuşlarla,
Bilinmez diyarlara taşındı”

Gakkoşların memleketi Elazığ 1966 doğumlu Mehmet Metin Baş, “Şiirle Çaldım Kapını” “ve Şiir Düştü” eserleriyle şiir dünyamızda tanındı. Hâlen Soma SEAŞ İşletmesinde memuriyet görevine devam etmektedir.

“Sana küsersem,
Yüreğimin kalıntıları sarı bir kelebeğe döner
Begonyalar boynu bükük bekler,
İbrahim’in bıçağı boynuma iner,
Sana küsersem
Eyüp sabrını nasıl yener
O yaraları nasıl diner…”

Karadeniz’in deli dalgaları arasında 1957 yılında Trabzon-Çaykara’da doğan munis yürekli insanı Süleyman Altunbaş hâlen Bafra Atatürk Anadolu Lisesi Müdür yardımcılığı görevini sürdürüyor. Mahalli bir radyoda kültür sanat programı yapan ve Bafra Kültür ve Sanat Derneği Başkanı olan Altunbaş’ın beş yayınlanmış eseri bulunuyor.

“Asi mavim,
Gökyüzüne bir kement atalım bu gece
Mavi uçurtmalarımızı bağışlayalım sokak çocuklarına
Mesela,
Satılmayan, elde kalan taş plaklar olalım
Biraz Münir Nurettin, çokça Safiye Ayla…
Komşuların zillerini çalıp, nefes nefese kaçalım
Saçma sapan küsüşlerimizi bir çuvala koyup,
Karadeniz’in en lacivert yerine fırlatalım”

Akdeniz’in sessiz martısı 1963 Mersin Tarsus doğumlu Şafak Nur Yalçın Antalya Kız Teknik Ve Meslek Lisesi İngilizce Öğretmeni olarak görev yapıyor. Şiirleri KÜSADER tarafından çıkarılan “Mavi Yürekler” ve “Maviye Yolculuk” şiir antolojilerinde yayınlanmıştır.

“Severken unutmak kolay mı söyle
Gözlerim görünce bu gönül sevdi
Severken unutmak kolay mı böyle
Tenine değince kalbim titredi
Severken unutmak kolay mı söyle”

Zekeriya Efiloğlu, Hekimoğlu türküsünün dillendiği topraklarda 1972 yılında Ordu-Akkuş’ta doğdu. Halen Gaziantep Gülşen Batar Anadolu Lisesi Müdürlüğünü yürütmektedir. Mahalli bir televizyonda program yapımcılığını sürdüren Efiloğlu’nun sekiz yayınlanmış eseri bulunmaktadır.

“Yağmurlar yağarken kavuştuk senle
Sanki bir bedendik inan yeminle
Sus artık sadece kalbimi dinle
Seninle atmazsa dursun Firuze “

Ve bu fakir 1957 Tokat doğumlu. Hâlen Tokat Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcılığı görevini yürütüyor. İLESAM Tokat İl Temsilcisi ve KÜMBET Dergisi Genel Yayın Yönetmeni. Yayınlanmış beş eseri bulunmakta.

“Sönmüş sandığın volkan saklıymış yüreğinde meğer
Görsem rüyasını, hayal olsa da yaşamaya değer.
Ellerini ellerimden hiç ayırma ne olur
Bir gün deniz kıyısında buluşursak eğer”

Evet, Antalya’dan güzel duygularla dönüyoruz. Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü’nden arkadaşım kadim dostum M. Ali Sarıca, Ahmet Sargın Ağabeyle bizi bir mihmandar gibi terminalden alıp Antalya’yı karış karış gezdirip terminalden yolcu edişine kadar yanımızdan ayrılmadı. Yeni tanıştığımız Süleyman Coşkuner Bey bir pervane gibi etrafımızda döndü bizi kendisine yeni bir dost olarak bağladı. Hemşerim Türk Öğer Koç, Gelişim Sanat Kültür Merkezi-İLESAM Antalya Temsilciliğinde bizleri ikramları ve güzel sohbetiyle ağırladı.
Teşekkürler Antalya. Teşekkürler “On Şehir On Şair” Projesinin mimarları, Simurg Meşalesi’ni tutuşturan Süleyman Altunbaş ve Şafak Nur Yalçın kardeşim. Teşekkürler vefalı M. Ali Sarıca ailesi. Kaliteli Yaşam Öncüsü, güzel insan Süleyman Coşkuner Bey, Karatay Medresesi İşletmecisi Bekir Çakal, Blue Sea Garden Otel (Mavi Deniz Bahçesi) sahibi Yılmaz Özbay ve diğer emeği geçenler binlerce teşekkür sizlere.
Sözlerimi Antalya Tünek Tepe’de yazdığım bir dörtlükle bitiriyor, geleceğe, maviye kanat çırpmak için yollara düşen mavi yürekli, güzel insanların buluşacağı programlara merhaba diyorum.

“Yandıkça içimizde hâlâ o kor,
Dağlardan inse buzlar erimesi zor.
Çok güçmüş buluşması dalgaların,
Sen hasreti bir de çekenlere sor.”