1521450_720951791248802_1490569933_n (2)

PLEVNE’YN

Mağrur Tuna, timsâli mes’ûd aşk ikliminin
Mehveş yüzü, leş yağması peşkeş hendesenin

Ceddini bin kerre yenen İslam’ın gücünü
Anlamamış kâfir, gelmiş almaya öcünü

Sökün ettikçe Moskof şirk’in mey’ûs kavlinden
Boğuldu cenderede, şâd onmadı hâddinden

Azgın haykırış çınlar Plevne dağlarında
İstikâmet; lâv olmaktır Tuna mihrâbında

Nass’ın içinden geçer gibi yürüyen Ordu
Kan kusan toplara sundu iman şuûrunu

Satveti sendeleyen hissiz çelik yığını
Fehm’etti arslan pençeli Türk’ün varlığını

Osman Paşa at sırtında tepeden tepeye
Şahlanan kılıcından nûr yağıyor cepheye

Gördüm sırtlarda kopmuş başı aziz neferi
Kıvranan beden içmiş şehâdet şerbetini

Tüfeği göğsünde imanla uyuyan asker
Vecd’e bürünür de mevzide visâli bekler

Çelik gövdeli, tunç bilekli, yiğit Baş Tâbya
Püskürttükçe Rus’u, gökleri sarsıyor sayha!

Ölümün ahengiyle coşan binlerce Mus’âb
Veriyor rûh’u, âb-ı hayat diyerek Yâ Râb!

Yer, inleyerek uzatıyor mevt râhlesini
Gök, şerh ederek okuyor ezân-ı şerifi

Zûlüm bitmiyor, ne adâlet ne hak temini
Yığdılar, bir avuç Mehmed’e insan selini

Günlerce susuz, uykusuz, onur ve gururu
Gömüyor son vâdiye Türk’ün asil soyunu

Uyu! Aziz asker, düştüğün o son topraktı
Uğrunda katl’olduğun garp, ezeli mihrâktı

Zafer; adıyla, sânıyla sana nâzargâhtır
Mertliğin zihniyetinde, bu rikkât hakikattir!

28.07.2013