huh

Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temssilcisi

Kanıma dokunuyor. Dayanamıyorum. Türk askerini rütbesiz eri hiç utanmadan linç ettiniz. Asker, emir eri… Doğuya yollarsınız gider, batıya yollarsınız gider. Ölür. “Şehitler ölmez!” diye bağırırsınız sonra aldığı emre itaat eden Türk askerini kemerle döversiniz. Aşk olsun size aşk olsun. Alkışlıyorum. Bravo… 45 erkek çocuğa tecavüz edeni linç etmediniz de 20 yaşındaki evladımızı linç ettiniz. Aferin size…

18.000 liraları olsaydı şimdi Antalya’da, Alanya’da, Kuşadası’nda, Bodrum’da, Marmaris’te, Çeşme’de veya Fethiye’de tatil yapıyor olacaklardı o gençler… Temmuz sıcağında ayaklarında postallar yerine terlikler olacaktı ve altın renkli kumlara basa basa denize doğru yürüyeceklerdi. Yazmayayım desem de dayanamıyorum. İçim yanıyor. Müslüman Müslüman’a zulmetmez. Türk askerine, Türk polisine el kalkmaz. Adam olan bayrağına, vatanına, milletine, askerine, polisine sahip çıkar.

Sevgili milletim asker de bizim içimizden, polis de bizim içimizden… Onlar bizi canları pahasına koruyan can dostlarımız… Birkaç hainin yaptıklarını hepsine mal etmeyelim lütfen… Sapla samanı karıştırmayalım. Biz yatağımızda mışıl mışıl uyurken nöbette donan, uykusuz kalan, şehit düşenler onlardı. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Kaç eve şehit ateşi düştü. Çok acı… Netten gördüğümüz kadarıyla biliyoruz. Askerlerimizin kemerle dövülmeleri, itilip kakılmaları, işkence görmeleri sosyal paylaşım sitelerindeki videolarla kayda alınmıştır. Eğer gerçekse 20 yaşındaki erin kafasının kesilmesi ve Türk’ün veya söylentilere göre yakında Türk vatandaşı olacak Suriyelinin Türk’ü katletmesi çok kötü. Sebep olanlar perişan olsunlar. Sevinenler de kahrolsunlar.

1980 darbesini yaşadım. Türkiye genelindeydi. İki ili kapsamıyordu. Adana’da ara sokaklarda bile askerler vardı. Bu, darbe değildi, darbeye kalkışma düşlerinin kısa sürede boynunu büküşü gibi bir şeydi. Adana’m Ankara’daki bu acı olayda hain saldırıda beş polis şehit vermiş. Millet düğün konvoyu gibi gece yarısı korna çala çala geçiyor caddelerden, sanki maç kazanmışız gibi bayram ediyor. Eskiden komşuda cenaze varsa üç gün TV ve radyo açılmazdı, teyp çalınmazdı saygıdan… “Komşuya üç gün, akrabaya yedi gün…” derdi rahmetli annem…

Allah kimseyi geri zekâlı yapmasın. İşin ilginç tarafı geri zekâlı olduklarının farkında bile olmamaları… Demokrasimize sahip çıkalım. Bölünmeyelim, aksine kenetlenelim. Birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Şehitlerimiz var. Yastayız. Bazıları da bayram yapıyorlarmış. Ne bayramıysa artık…

Onlar bizim evlatlarımızdır. Askerimize, polisimize, vatanımıza, milletimize, bayrağımıza, birlik ve beraberliğimize kalkan eller kırılsın. Şehitlerimiz nur içinde yatsınlar. Yurduna ihanet içinde bulunanların da Allah cezasını versin. Gereğinin yapılacağından da asla şüphemiz yoktur.

Biz Türk’üz. Yenilmeyiz, yıkılmayız, dimdik ayaktayız. Allah’ım hakkımızda hayırlısını nasip et. Ülkemi, milletimi, bayrağımı, polisimi, askerimi, cumhuriyetimi koru.