175054_178868168822977_4360000_o

Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temssilcisi

Bir güne koyamam ki seni
Bir günde gülümsetemem ki
Onca yükler yüklenmişken üstüne
Onca acılar, hüzünler
Nasıl sığarsın ki, bir güne öğretmenim?
Kara önlüğü giydiğim o ilk gündü
Hatırlıyorum, kapıdan uğurlamıştı anam
Ve çamur yollarını geçerek
Ve korku büyüterek içimde
O kapıdan girmiştim; yırtık ayakkabılarımdan utanarak
Sanıyordum ki kızacaksın
Gölgen düşecek üstüme
Ve yanıldığımı anladığım
Sınıfa girdiğinde
O güleç yüzünle
Ne günlerdi o günler
Dertleşmek isterdim yanına gelerek
Duydum ki ayrı düşmüşsün bu yaşamdan
Mezar taşın varmış yalnızca
Yaptıramamışlar belli ki
Hatırlıyorum
Yamalı bir elbisen vardı, lacivert
Onu giyerdin her gün
Benim yırtık ayakkabılarım gibi
Şimdi bende bir öğretmenim
Doğuda, yoksul bir köyde işte
Fakat çocuklar vardı, gözleri ışıl ışıl
Yürekleri senin yüreğin gibi zengin
Ve birlikte süslüyoruz zamanı, Atatürk’ü konuşurken
Nasıl koyarım seni bir güne şimdi
Nasıl sığdırırım o küçük günün içine
Sevgin yüce dağları aşmışken
Geçmişken ulu nehirleri
Seni bir günle değil, günlerle kucaklarım.
YALÇIN YÜCEL
TÜM ÖĞRETMENLERE SAYGI VE SEVGİYLE…