Melis Hanım ( Canan Melis BAYRAKTAR ) Subay bir ailenin kızı olarak Ankarada 15 Ocak 1961 tarihinde dünyaya göz açmıştır, Anne tarafı ise tümü subaylar, bu nedenlede kendisi sıkı bir disiplin içersinde büyümüştür. İlk, orta ve liseyi bitirdikten sonra, İzmir Ticaret Lisesinden mezun olmuştur. Bundan sonra kendi isteği üzre 3 yılık ” Cleopatra güzellik okulunda ” okuyarak Estetik bıranşından mezun olmuştur.
Böylece kendine özgü güzellik salonu açarak çalışmaya başlamıştır. Evlenmekten sonra eşiniçok sevdiği için ve onun isteği üzere salonu kapatıp ve Sanat, Şiire ağırlık vermiştir. Diye biliriz ki ( 15 ) seneden beri kendisi ( Özel Korolarda ) çalışmaktadır.
1973 yılından buyana şiir yazmaya başladı, Edebiyat hayatı ona Hayat öyküsünden bir çok dersler ve hikayeler olarak etkilenip böylece ağ kağıtları güzel şiirlerle süslemiştir. Şiirleri çoğu hayat macaralarından ve gerçekleri yazmıştır. Babasını kaybettikten sonra hayatında bir çok acı olaylarla rastlanıp ve bunları hepsi yazdığı şiirlerde uzmanca yansıtmıştır. Bu yazdığı şiiri örnek olarak göstermekteyiz ve onun çektiği elem, sıkıntı ve yanlız yaşam mücadelesi veren bir kadın olarak çok açık göstermektedir ( Tabii evlenmekten önceki hayatı çok sarsılı ve hüzünlü ama evlendikten sonra en mutlu bir eş olarak evlendiği kişiyle mutluluğu elde etmiştir ) :

BİR TEK SANA KÜSTÜREMEDİLER

Hani daha ufacik bir çocukken
Nasıl yürümem gerektiğini göstermiştin ya
Hala, hala desteğim sensin babam
Sesin daha dün gibi kulaklarımda
Önce hanım olacaksın demiştin hayat yollarında..
Hep seni dinledim
Işığım oldun bu zalim devranda..
Zalim dedim de..
Biliyormusun
Biliyormusun insanlar dedigin kadar iyi degillermiş.
Çok kötüymüş..
Çok zalimmiş be babam..
Çok zalimmiş..
Kanatlarına tutunmak isterdim..
Beni bırakma diye.. Sen gittin ya..
Sen gittin ya.
Akbaba misali sardılar dört bir yanımı
Herşey, herkes tüm sevgiler yalanmış.
Sahteymiş bu kokuşmuş dünyada..
Yine beni sen yürüttün
Vakur, dimdik, bir çınar gibi..
Kaldım aralarında…
Seni cok özlüyorum babam.. çok özlüyorum.. Yokluğunda beni üzeceklerini bilsen
Bırakmazdın, gitmezdin..
Kimbilir belki beni de alırdın.. alırdın değil mi?
Güvendiğin dağlar karlıymış bilemedin
Yokluğunu beklerlermiş meğerse
Haykırmak için yüzüme..
Eller dile geldi söyledi.. söyledi de.
Canım dediklerimden duysam bu kadar üzülmezdim belki de..
Hala bir umut..ufacık bir umut
Yalan söylediler değil mi babam
Yalan de ne olur..
Bari rüyamda yalan de..
Senin küçük kızınım hala biliyorum..
Olsun desinler.. desinler be babam..
Tufanlar kopsa yıkamaz gönül bağımızı..
Kanadım kırık uçamazdım belki de
Sevginle sarmasaydın dört bir yanımı..
Dünyaya küstürdüler..
Bir tek sana küstüremediler..
Küçük kızın seni çok özlüyor
Bir tek sana küstüremediler babam..
Bir tek sana küstüremediler..
Küstüremediler..
Evlenmeden önce hayatın cilvesini çekerken ve mutluluğun ne olduğunu tatmadan hayata küsüp öz elemleri ile baş başa kalıp, kimse ona yardım eli uzatmadan hayat mücadelesine tek başına çıkıp savaşa devam etmiştir, bir tek eşi harıç, Tüm bu olaylarda Canan’a çok destek oldu.. ve her zaman da yanında durdu..
İnsan tek başına kalınca ve en yakınlarından ihmal ve hisabini etmezken nasıl bir yaşamda olmasını kimse anlamaz bir tek onu yanlızlığı yaşıyanlardan başka,Mutluluğu evlenmekten sonra bulan Canan Hanım hayatın ne olup olmadığını şiire dökerek ne güzel ifade etmiştir bakınız bir başka şiirinde babasına seslenerek baba sevgisinden uzak kalan, ona çağrıda bulunup ve babasız kaldığında neler hiss ettiğini ne güzel anlatmaktadır :
GEL BABAM GEL
Yalniz geldim dünyaya bir melek gibi
Anilarda yaşanan esrarengiz bir giz gibi
Hatirlamam hiç birini sanki düş gibi
Yokluğun kabus oldu gel babam gel..
Hayat basamağimda koruyanımdın
Yapayalnız Sahipsiz elimden tutanımdın Okumadiğim hikayemde tek kahramanımdın Yokluğun kabus oldu gel babam gel..
Önümde siper
Yolumda Önder oldun
Duyulmayan sözlerde tek cümle oldun
Görülmez kalkandın Gönlünde sakladın
Yokluğun kabus oldu gel babam gel..
Bir can idim bin cana değer kıldın
Canıma can damarıma kan kattın
Ökseden aldin hayat verdin yaşattın
Yokluğun kabus oldu gel babam gel. .
Seni arıyor bu yaralı çocuk kalbim
Tarumar oldu sensiz kaldı geçmişim
Tuttuğun elim boş kaldi sensizim
Yokluğun kabus oldu gel babam gel..
Hasretim dağları bekliyor neredesin
Kuşlara sordum hangi esen yeldesin
Bulutlarda Gözlerim hiç yağmazmısın
Yokluğun kabus oldu gel babam gel..
Yokluğun.. yokluğun kabus oldu
Ne olur ..ne olur ..ne olur
Yine ağlama kızım de
Varlığına hasretim. .Hasretim varlığına
Gel babam gel..gel..

Melis’enin şiirlerinin her bir satrı bir öyküyü ifade etmektedir, baba sevgisine hasret kalan, hayat özlemini yanlız çeken, ve her türlü saadet ve mutluluktan mahrum kalan ve tek başına bırakılan bir insan nasıl hayatta nasıl mücadele ettiğini çok net göstermektedir.
Melis Hanımın şiirlerinde felsefe dolu anlam bütünlüğü görünmektedir, kendi hisslerini bir yazar ve şair olarak hayatını sanki bir sahnede rol oynayarak anlatmaktadır, şiirini okurken bu macaraları her kes kendi hayatı olarak hiss edilir, buda bir anlam verecek ki Melis Hanım hayatını ustaca ifade etmektedir ve onda bulunan kabiliyet şiirlerinde ap iyi ve açık göstermektedir :
Ayna
Ve perde kapanır
Minik kuş
Bir tek sana küstüremediler
Öyle bir çiz ki beni
Uğraşma benimle hayat
Ağlamadım anne.
Bir çok acı olaylarla karşı karşıya gelirken onu çok üzdü ama mücadeleye devam edip, hiç bir güc onun hayat yoluna devam etmeğe durduramadı.. Yasaklara engellere tahammülü olmayan Melise Hanım 1981 yilinda, bu yanlızlık içinde hayat ortağı ( İlhan Bayraktar )’ı bulup evlendiler, bu mutlu evlenmek neticesinin barı iki çocuk dünyaya getirdiler ( Batuhan erkek – Açelya kız ) isimlerinde ve bir torunu ( Alinda ) isminde vardır. Her iki çocuğuda üniversite mezunudurlar . Şimdide ailesiyle mutluluk içinde İzmirde yaşamını sürdiriyor.
Canan Hanıma sorduğumuz sıralarda sence hayat ve yaşam ne demektir? Kendisi kısaca bu yanıtı verdi :
” şiirler anlatılamayan duyguların kelimelerle raksederek dışa aktarımıdır bence…. Edebiyatı ve sanatı hayatımın her alanında sevdim.. lakin okul yıllarımda engellendim..bir kitap çalışmam da var.. şimdilik bekleme de.. Hayatım boyu söylemeyi sevdiğim ve güç aldığım bir söz vardır.. Haya,uğraşma benimle .. Beni yenemezsin .. Ben senden daha güçlüyüm .. Bak hayat yine ben kazandım.Bu sözüleri zaman zaman şiirlerimde de kullanmıştır..” .
Duygusal olmakla birlikte mantıkla davranir Melise Hanım .. Kendi gururuna düşkün ve şiirlerine de pek yansıtır duygularını :
BEN DEĞİLİM
Dönüpte özlemle bakma ardına
Bıraktığın yerde bil ki değilim .
Gün gelir de yanarsan kara bahtına
Kor olmuş közünde bil ki değilim .
Aşık olup sazını çalarsan birgün
Vurduğun telinde sen de değilim .
Islıkla adımı name yaparsan hergün
Notasında sözünde yaren değilim .
Yalan sevdalara tuzak kursanda.
Öksedeki garip kuş ben değilim.
Dönüp gelsen her gün sazın çalsanda
Name yaptığın köy ben hiç değilim..
Yürüdüğüm yollara bahtın düşerse
Kaderini yazan kalem ben değilim.
Mehtap yoldaş olunca şu gönlüme
Karanlıkta kaybolan ben değilim.
Yitik sevdana ağlıyorsun şimdi.
Yüreği dağlanan ben değilim
Gittiğin gün kurudu toprağın
Okyanusta boğulan ben değilim..
Demişsin ki uğrunda öleceğim.
Aldanıp üzülecek ben değilim..
Aşkımla ömrün bir gün son bulsa da
Kabrinde ağlayacak ben değilim
Gördün ya a canım gördünya artık
Dertlere saldın biçare ben değilim
Bir zamanlar sevildim sandım amma
Şimdi yanıp kavrulan ben değilim..
Sensin.. Sensin.. Sensin…
Melise Hanımın içinde aşırı bir Vatan ve Millet sevgisi vardır, bu sevgiyi hiç saklamadan şiirlerinde açık göstermektedir. İşte Toprak aşkı Vatan sevgisi, Şehit veren canları anarak hiçte unutmamış onlar her biri bir kanla çizdikleri şeref destanını şiirlerinde göstermektedir :
Yine şehitler verdik ..
Yine canlar yandı ..
Ne diyoruz ..
( Başımız Sağolsun )
Yani ne diyoruz ..
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın ..
Başımız Sağolsun demekle bunu diyoruz Farkındamısınız ..
Ateş nasılsa düştüğü yeri yakıyor .. Bize ne değil mi? … Bizim başımız sağolsun ..
.
.
Ben diyorum ki .. Bu duruma .. Savaş mı çıktı da haberiniz yok .. Ne yoluna gidiyor insanlarımız .. Haydi hep birlikte şahlanalım .. Vatan sağolsun ….
Söylediğimiz gibi ilk önce güzellik salonu açtı sonradan ailesi ile mutluluk içinde salonu kapadıp Tiyatro, Şiir, Müzik ve spor alanlarında iyi ve güzel yıllar hizmet göstermiştir ve şimdi İzmir Şairler ve Bestekarlar Derneğinin yönetim kurulunda üye ve Sayman görevini yapmaktadır. Son olarak Canan dokuz yıl basketbol oynamış, ve şimdi de ” İzmir Sporda ” lisanslı basketbolcudur, son olarak söylemeye değer ki Canan Hanım 15 yıldır özel ” TSM ” korolarında çalışmasını sürdürmektedir.
Bu arada Canan Hanımdan hayatıyla ilgili sorduğumuzda böyle yanıt verdi :
“Minik bir şey açıklayacağım .. Hayatımda gizli yönleri ve gerçeği öğrendikten sonra çok araştırdım ilgili kişiyi buldum rol teklifleri aldım.. bu benim özel hayatımdı perdeye yansımasını istemedim. Hayatımı sinema yada dizi yapmak istediler.. benim oynamamıda teklif ettiler, ama ben kabul etmedim. Ve hayatımın acı detayına girmek istemedim . ”
Son Olarak Canan çok güzel şiirler yazmıştır her iki türde hece hemde Serbest, araştırmamızı bir hece vezinli şiiriyle bitirmek istiyorum. Ve Canan Melis Hanıma özel hayatında mutlu ve saadet dolu bir yaşam geçirmesini can ve gönülden diliyorum :

DÖN DERSEM BİR DAHA
Mutlumusun şimdi kaldığın handa
Dön dersem bir daha namerdim sana
Hasretinle tükendim şu cihanda
Dön dersem bir daha namerdim sana..
Anladım ki gülmeyecek bu yüzüm
Biliyorum yare geçmiyor sözüm
Sönmüş yüreğinde aşk geçmiş közüm
Dön dersem bir daha namerdim sana..
Güftesiydin yar aşk şarkılarımın
Bestesiydin ölmez duygularımın
Vazgeçilmeziydin alın yazımın
Dön dersem bir daha namerdim sana
Anladım ki gönlünde kalmamış külüm
Fırlatıp atılmış kurumuş gülüm
Yırtılmış resimlerim solmuş yüzüm
Dön dersem bir daha namerdim sana
İntizarım yok tüm sitemim bana
Nasıl kandım sana inandım aşka
Severken son buldu musalla taşta
Dön dersem bir daha namerdim sana..

Esat ERBİL’İN sevgi ve saygısıyla Canan Melis Hanıma Mutlu Yaşam diliyoruz.