Edirne Şehri Trak soylarından Odıisler tarafından kurulmuştur. Roma imparatoru Hadrianus tarafından inşa ettirilmiş kale, sur ve burç duvarları halen ayaktadır. İmparator M.S. 124 yılında bu şehre kendi adına uygun olan Hadrianapolis adını vermiştir. Sultan 1. Murat 1361 yılında şehri fethederek Osmanlı imparatorluğunun 92 yıl başkenti olma sürecini başlatmıştır. Osmanlının muhteşem eserleri ile bezenmiş olan serhat şehri Edirne, kültür hazineleri ile mutlaka görülmesi gereken şehirlerimizden birisi olmuştur. 1829 ve 1878 yıllarında Rusların, 1913 Balkan savaşında Bulgarların, 1. Dünya savaşı sonrası Yunanlıların eline geçmiş, Lozan Antlaşmasından sonra yeniden Türkiye sınırlarına katılmıştır. Türk’ler Edirne’yi fethedince ilk önce adına Edrine demişler, sonradan bu kelime halk arasında Edirne olmuştur.
Bu efsane şehre, 2016-2017 yıllarında gitmek bana da nasip oldu. Şehrin merkezine gelindiğinde, Osmanlının muhteşem eserleri ile karşılaşmanın verdiği haz tarif edilemez. Bir yanında tüm heybetiyle Selimiye Camii, diğer yanında 4 minaresi birbirinden farklı 3 Şerefeli Camii, sağında, solunda ahşap yapılarıyla zamana meydan okuyan tarihi evler, konaklar. Benim en çok dikkatimi çeken, bu ahşap konakların ve evlerin çoğunun son derece bakımlı olmaları. Yerel yöneticileri öyle bir imar uygulaması yapmışlar ki! Tarih kokan eserleri, beton yığınlarından oluşan yüksek binalara izin vermeyerek korumuşlar. Güneş ışıklarından faydalanmayan hiçbir tarihi esere rastlamadım. İmar işleri ile ilgilenenlerin hepsine şükranlarımı sunuyorum.
“TAŞ DEHAYA ULAŞTI, DEHA TAŞ KESİLDİ” diye tasvir edilen Mimar Sinan’ın 80 yaşında yaptığı Selimiye Camisi 4,5 asırdır Türk İslam sanatının en zirve örneğidir. Selimiye Camisi 1569-1575’te Sultan II Selim’in emriyle yaptırılmıştır. Tek kubbe Allah’ın birliğini, külliyedeki 32 kapının 32 Farzı, 5 kademeli olan pencerelerinin İslam’ın beş şartını, arka minaredeki 6 yolun, imanın 6 şartını, 4 vaaz kürsüsünün 4 mezhebi, 12 şerefesinin 12inci Osmanlı Padişahı döneminde yaptırılmasını temsil ettiği söylenen muhteşem bir camiidir. Dış mimarisinin, iç mimarisinin kusursuz tasarımı, Mimar Sinan Ustanın dokunuşlarıyla Edirne’den dünyayı selamlamaktadır. Taşları vermişler Sinan ustaya, Sinan Usta da nakış işler gibi, taşlara şekiller vermiş. 80 yaşının tüm inceliklerini Selimiye’de hayata geçirmiş. Ustasından, işçisine tüm çalışanlarının mekânları Cennet olsun. Selimiye Camisinde: İnanın bir rekât namaz kılmak bile, insanı anlatılmaz duygular ile sarıp, sarmalıyor, içinizi güzel bir huzur kaplıyor. Velhasılı kelam imkânınız var ise bir yol uğrayın. Ecdat kokan, tarih kokan bu şehirden sizde nasiplenin.
Kültür varlıklarımızı kollayıp, korumamız lazım. Edirneli yetkililer tarihi eserlerle öyle içli, dışlı olmuşlar ki, buram, buram tarih kokan şehirlerini turizme kazandırmakla kalmayıp, maddi olarak da esnaflarına hatırı sayılır kazançlar sağlamışlar. Meşhur ciğer tava yörelerine ait güzel bir lezzet ama ben yine de Tokat Kebabını yöresel lezzetlerin bir numarası olarak görüyorum. Edirne bakımlı bir şehir. Tertemiz sokaklarıyla, yeşil alanlarıyla, çocuk oyun parklarıyla, tarihi eserlerin bakımlarıyla, en önemlisi de şehrin mimari tasarımlarıyla saygıyı ve sevgiyi hak ediyorlar. Vakıf eserlerine verdikleri değer gibi, şahıslara ait tarihi evlerin, konakların restorasyonları nasıl yapılır konularını da artık aşmışlar. Gerçi bazı ahşap konaklar tek, tük de olsa viran haldeler ama tahmin ediyorum, yakın zamanda onları da eski güzelliklerine kavuşturup, halk ile buluştururlar. Tokat merkezde bulunan Takyeciler Cami’sinin kitabesi bulunmadığından, kesin yapım tarihi ve yaptıranı bilinmemektedir. Sadece güney duvarının Bedestene doğru olan köşesinde 1871 tarihli, Sultan Aziz zamanına ait bir tamir kitabesi bulunmaktadır. En önemlisi ise: Takyeciler Camiisi Edirne merkezde bulunan, Çelebi Mehmet döneminde yapılan Eski Camii ile yapısının aynı plana sahip olması sebebi ile, XV. yy. ilk çeyreğine göre tarihlendirilmiş olmasıdır. Yıldırım Beyazıt Camii, Beylerbeyi Camii, Gazimikail Camii, Mezit Bey Camii, Darulhadis Camii, Eski Camii, Şahmelek Camii, Soğan Boğumlu Minare gibi nice nice eserleri tüm güzellikleri ile insanlara hizmet vermektedir. Tüm bu eserlerden sonra Tarihi Kırkpınar güreşleri de bu kadayıfların üstlerine ballı kaymak olmuştur.
Edirne Valisine, Belediye Başkanına, Vakıflar Müdürlüğüne, Kültür adına tüm emeği geçenlere saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.