Kendinden Bahseder Misin?

Adım, Elmir Zohrablı. 1996 yılında Azerbaycan’da doğdum. Okulu bitirdikten sonra 2013 yılında üniversiteye başladım. Üniversitedeki bölümüm ise Bakü Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Fakültesi İsrail Bölümüydü.

Fakültemizin ismi Azerice “Şarqşünaslıq Fakültesi”dir. 4 yıl eğitim aldık biz. Bu eğitim İbranice’nin yanı sıra İsrail’in edebiyatı, tarihi ve coğrafyasını kapsıyordu. Şimdilerde özel olarak İbranice dersleri veriyorum (https://www.instagram.com/p/CFSi0pbBRAv/?igshid=1oywmytc5m2v2). İbranice eğitimini de en çok burada yaşayan Yahudilere veriyorum. Çünkü malum olduğu gibi ülkemizde hatırı sayılır derecede bir Yahudi nüfusu var. Lakin Yahudiler burada yoğun yaşamalarına rağmen İbraniceyi bilmediklerinden dolayı günlük konuşmalarında bu dili kullanamazlar. O yüzden İsrail’e göç etmeden önce dili öğrenip öyle gitmek istiyorlar.

Üniversitedeki İbranice Eğitimin Hakkında Neler Söyleyebilirsin?

Biz 4 yıllık üniversite eğitimimizde İbranice dersini 8 dönem aralıksız her gün alıyorduk. Günümüzde İbranice dersleri alan öğrenciler bazen soruyorlar neden üniversitelerde bu kadar uzun bir sure İbranice eğitimi veriliyor diye. Kurslarda bize söylenen şey İbranice eğitimi için bu kadar zamana gerek olmadığıdır. Bu soruya cevaben söyleyebiliriz ki biz İbraniceyi akademik olarak öğreniyorduk. Her bir fiili ayrı ayrı zamanlarda şahıslara göre çekimliyorduk. Şimdi kurslarda öyle öğretilmiyor, iki üç tane fiil örneği verilip onun üzerinden konuşma diline gidilen en kısa yol aranıyor. Ama biz daha ayrıntılı bir şekilde öğreniyorduk, çünkü bizim fakülte bir diplomatın yanı sıra bir dilci ve aynı zamanda İbranice öğretmeni de yetiştiriyordu.

Tabii ki İsrail’e yaşamaya giden birinin burada bu kadar uzun bir süre eğitim almak  yerine iki üç ay gibi kısa bir sürede öğrenip gitmesi mantıken daha uygundur. Fakültemizde İbranicenin yanında ikinci uzmanlaşma dili Arapçaydı. Ben Arapçayı iyi bir seviyede öğrenmedim. Bunu hem Arapçanın zorluğu hem de İbraniceye daha çok vakit ayırmamla açıklayabilirim. Bence Arapça İbraniceye göre daha zor. Dolayısıyla okuma yazma seviyesinde Arapça öğrendim diyebilirim. Arapça dışında uzmanlık dersleri olarak Rusça ve İngilizce dersleri vardı. İngilizce’nin yanı sıra ilave olarak öğrenilen diğer bir dilin Rusça, Fransızca veya Almanca’dan birisinin olması gerekiyordu ve bu seçimleydi. Almanca ve Fransızca hakkında hiç bilgim olmadığı için ben Rusçayı seçtim.

Toplamda bizim bölümde belirli seviyelere kadar 4 dil öğretiyorlar. Mesela Arapça bölümünü okuyorsan Farsçayı sana ikinci dil olarak öğretiyorlar, Türkçe bölümündeysen sana Arapçayı öğretiyorlar. Pakistan bölümündeysen Urducanın yanı sıra Farsça da öğreniyorsun.

Bunların yanı sıra Yahudi Edebiyatı, Yahudi Tarihi ve İsrail Coğrafyası derslerini alıyorduk. Mesela benim değerli hocalarımdan biri olan Gülnare ABDULLAYEVA, Azerbaycan’da ilk Yahudi edebiyatı kitabını çıkarmıştı, kitabın ismi “Müslüman İspanyasında Yahudi Edebiyatı” idi.

Azerbaycan’daki İbranice Eğitimi Hakkında Neler Söyleyebilirsin?

Komşu ülkeler ve Türkiye’ye kıyaslarsak İbranice eğitimi Azerbaycan’da daha erken başladı. Bunu bağımsızlıktan önce ve bağımsızlıktan sonra diye ikiye ayırabiliriz. Çünkü Azerbaycan’da üniversitelerde İbranice eğitiminin başlaması 1990’larda oldu, ama ondan önce de İbranice öğrenimi ve öğretimi hayata geçiriliyormuş. İbranice, Sovyetler Birliği döneminde de burada yoğun Yahudi nüfusu yaşadığından dolayı öğretiliyordu. Araştırırsak komşu devletler ve Türkiye üniversitelerinde Azerbaycanlı hocaların var olduğunu görebiliriz. Tabii ki o zamanlarda dili bilen ve öğrenenlerin büyük çoğunluğu Moskova üniversitesinde okuyup gelmişlerdi. Bazen burada neden Azerice yazılmış İbranice gramer kitabı ya da Azerice kaynaklar yok diye soruluyor. Cevabında diyebilirim ki şimdilerdeki genç kuşak o kadar akıcı şekilde konuşamasa da Azerbaycanlılar Rusçayı iyi bildikleri için İbranice öğrenirken de Rus kaynaklarından yararlanıyorlar. Benim bildiğim bir Azerbaycanlı hoca var gramer yazan, o da Türkiye’de yazmış kitabını. Biz de İbraniceyi “Şeat haİvrit” isimli İbrani-Rus karışımı bir kitaptan öğrendik. Şimdilerde bile öğrencilere ben kendim “Şeat haİvrit” üzerinden anlatıp öğretiyorum dili.

İbranice Eğitiminde Nasıl Bir Yol İzliyorsunuz?

Tabii ki. İlk önce üniversite eğitiminde edindiğim kaynaklardan bahsedecek olursam bize İbranice öğreten değerli hocalarımız, gramer bilgilerini, bize anlatarak, hiçbir kaynaktan okumadan öğretirlerdi. Biz de onları defterlerimize yazıp ilerlerdik. Elimizde herhangi bir gramer kitabı yoktu. İbraniceyi çalışıp öğrendiğimiz kaynaklardan bahsedecek olursam “İvrit Min haHathala”, “Sheat haİvrit” ve “Lehachliakh beİvrit” kitaplarının isimlerini sayabilirim. Bunlar aynı zamanda İsrail’de Ulpanlar’da kullanılan kitaplardır.

Daha sonra ben İbranice öğretirken sizin kitabınızı buldum ve hala sizin kitabınızdan istifade ediyorum. Buradan da size teşekkür etmek istiyorum. Yazmış olduğunuz İbranice Gramer Kitabı isimli eser gerçekten hem öğrenciler hem de bir öğreten olarak benim çok işime yarıyor. Sizin kaynağınızı bulmadan önce kendim İbranice gramer bilgilerinin bulunduğu örnekler yazmıştım, oradan öğretiyordum. Derslerimizde gramerin büyük bir bölümünü öğrenciye öğretiyorum. 2 ay sonra öğrenciyle İbranice konuşacak olursanız eğer, öğrenci cümle kurabilir. Tabii ki İsrail’e gidip sokak dilini anlayacaklarını iddia etmiyorum ama zaten onlara lazım olan, en az 70 fiili tanıyıp, o fiilleri zaman zarflarına göre çekimleyebiliyor olmaktır. Bunu yani sıra kendisi hakkında konuşabilir, nerede yaşıyorum, nerede çalışıyorum, İbraniceyi öğrenmek istiyorum vesaire diyebilir. İsrail’e gidip yaşamak isteyen birisi için asgari bu kadar İbranice öğrenmesi yeterlidir. Ama bizim gibi bir metni sözlük yardımıyla da olsa tercüme edebilmesi veya daha üstü bir seviyede konuşması için daha uzun bir zaman ayırması ve İsrail’de yaşaması gerekir.

Azerbaycan’da İbraniceye Olan Bakış Nasıldır?

Azerbaycan’da İbraniceye olan bakış pozitiftir. Mesela birisi İbranice öğrendiğinde genel olarak insanlar “a ne güzel” deyip iyi tepki veriyorlar. Büyükler de küçükler de bu şekilde olumlu yaklaşıyor. Bazı kesimler var ki beğenmiyor, “neden Yahudi dili öğreniyorsun?(!)” diyorlar. Buna rağmen bu durum antisemitizmden kaynaklanmıyor. O kişilere deseniz ki “Hintçe öğreniyorum”, onlar, “neden Hintçe öğreniyorsun, bunun yerine daha verimli bir dil öğren” diyorlar. Rusça, Fransızca ve İngilizce gibi. Ama halk ve gençlerin büyük bir kısmı ise İbranicenin ne kadar iyi bir dil olduğunu söylüyorlar ve öğrenmek istiyorlar.

Azerbaycan’da İbranice Gramer Kitaplarına Ulaşım Söz Konusu Mu?

Evet, ulaşmak mümkün. Bütün büyük kitapçılarda eğitim bölümü var. Eğitim bölümünde biraz aradıktan sonra İbranice gramer ve ona benzer kitaplar bulunabiliyor. Ama yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu kaynakların hepsi Rusça üzerinden yazılmış kitaplardır. Kitapların üzerinde Rusça “3 ayda İbranice” veya “30 günde İbranice” yazıyor. Bilindiği üzere Azerice böyle bir kaynak yoktur. Ama bu kaynakları kullanarak sıfırdan dili bilmeyen birisi İbraniceyi öğrenemez benim kanaatimce. Bir hocaya veya kendi dilimizde anlatan bir kaynağa mutlaka ihtiyaç vardır.

Azerbaycan’daki Yahudiler ve İbranice Hakkında Neler Söyleyebilirsin?

Dünyada İsrail’den sonra herhangi bir ülkenin şehir veya kasaba halkının tamamının Yahudi olması gerçeği  yalnızca Azerbaycan’da kendisine bir yer bulmuştur. Kuba bölgemizin “Kırmızı Kasaba” isimli kasabasının halkı tamamen Yahudidir. Bu arada Doğu Avrupa’nın en büyük sinagogu Bakü’de bulunur. Bakü’de yaşayan Yahudilerin büyük bir kısmı aliyalar ile İsrail’e göçüp gitti.

Şehir Yahudileri Rusça konuşurlardı. Ama kırsal bölge ve içe doğru gidecek olursan buranın yerli Yahudilerinden Kuba Yahudilerinin, Cuhuri dedikleri ama Tat diline yakın olan bir dili konuştuklarını görürüz. Tat dili Güney-batı İran dil ailesine mensup bir dildir. Dağ Yahudileri zamanla kendilerini izole etmek için Tat dilinden yeni bir dil oluşturup adını Cuhuri dili koymuşlardır. “Tat”lar Cuhurice anlayamıyor ve onu ancak dağ Yahudileri anlayabiliyor.

Azerbaycan’da İbranice eğitiminden de bahsedecek olursak yukarıda da dediğim gibi İbranice Azerbaycan’da iki Üniversitede öğretiliyor. Bunun yanı sıra Bakü’de ve bazı bölgelerde Yahudi okulları var. Bakü’de dört tane Yahudi okulu var ve orada aktif İbranice dersleri veriliyor. Bunlardan üçü karışık okul olup bir bölümünde Azerice bir bölümünde de İbranice öğretiliyor. Diğer bir okul olan “Habad ve Arnav” okulunda ise sadece Yahudiler eğitim alıyorlar. İsrail başbakanı Azerbaycan’a seyahat ettiğinde buraya da geldi. Bunun yanı sıra Kuba’da da birkaç Yahudi okulu vardır. Okullardan başka Bakü’de Sohnutlar(Ajans) vardır. Orada da İbranice öğretiliyor. Ve son olarak özel kurslar ve öğretim kurumları da mevcuttur. Onlardan birisi de benim.

Son Olarak İbranice Öğrenmek İsteyenlere Ne Tavsiye Edersin?

İbranice öğrenmek isteyenlere tavsiyem dili büyük bir heves ve sevgiyle öğrenmeleridir. Günümüzde Türkiye’de ve Azerbaycan’da kaynaklar boldur. Tabi ki biz üniversitede iyi bir çevrede öğrendik, ama şimdi de sizin gibi değerli hocalar ve öğretmenlere en azından internet ve sosyal ağlardan ulaşmak mümkün. Sıfırdan kendi başına öğrenmek isteyenler olursa cevabım eğer kendi dilinizde anlatan ve öğreten yoksa o kadarda kendi başına öğrenilebilecek bir dil olmadığıdır. Yanınızda size dilin bazı yönlerini anlatan hoca ve kendi dilinizde bir kaynak olması mutlaka gereklidir. Ben de ders veriyorum, bazı öğrenciler diyor ki ben kendi kendime öğrendim. Soruyorum “sen ne seviye de öğrenebildin?” diye. Görüyorum ki yalnızca çok az okuyabilip ancak bazı temel kelimeleri telaffuz edebiliyorlardı. Bunu da dilin zorluğuna değil de öğreteni bulmasının zorluğuna bağlıyorum. İbranice, öğretmeni az olan bir dildir. Yoksa zor bir dil değildir.

Size teşekkür ediyorum Ozan bey, ve dili öğrenen ve öğrenmek isteyen herkese başarılar diliyorum. Ne zaman isterlerse yardımcı olabilirim. Bana, zohrabovzohrab730@gmail.com mail adresinden ulaşabilirler.

Yazarın Değerlendirmesi

Elmir Bey ile sosyal medyadan tanıştık. İbranice üzerine hasbihal etme fırsatımız oldu. Türkiye’deki İbranice eğitimi üzerine bir söyleşi gerçekleştirmiştik. Elmir Bey ile de Azerbaycan’daki İbranice eğitimi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Elmir Bey 4 yıl İbranice eğitimi almış birisi. Ben de yaklaşık 3 yıl eğitim aldım. Öğrenirken biraz farklı bir metot ile öğrendim diyebilirim. Azerbaycanlı bir hocamız vardı.  Kendisi ilk hocam olduğundan dolayı ona minnettarım. Öğrettiklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Biz, Eliezer Tirkel’in İbranice Gramer kitabından dili belli bir seviyeye kadar getirdik. Kitap yetersiz olsa da dilin temel mantığını kavramamızı sağladı. Asıl avantaj yurt dışına çıkma şansımızın olmasıydı. İsrail’deki Ulpanlarda iyi seviyelere kadar öğrenme şansımız oldu. Sonra ben hep İbranicenin öğretilmesi üzerinde engeller olduğunu düşünüyordum. İbranice öğretilirken bence yapılan hata gramere çok ağırlık verilmesidir. Gramere ağırlık vermeden modern kitaplarla grameri öğrenmeli. Alıştırmalar yapılmalı ve örneklerle pekiştirerek bolca kelime öğrenmeli diye düşünüyorum. İbranice zevkli bir dil ve öğrenmesi de kolay. Alfabe farklı olsa da sadece 22 tane harf bulunmaktadır.  Ülkemde İbranicenin yaygınlaşmasını ümitle karşılıyorum. İsrail’in anlaşılması İbranicesiz mümkün değil. Ortadoğu’nun anlaşılması da İsrailsiz mümkün değil. Dolayısıyla İbranice öğrenmek artık elzemdir. Gençlere bilhassa tavsiye ederim. Elmir Bey’e de röportaj talebimi kabul ettiği için teşekkür ederim.

Kaynak: https://www.ilimvemedeniyet.com/azerbaycanli-elmir-ile-azerbaycanda-ibranice-egitimi-uzerine-soylesi.html