ELMALI YAZMA
ozkan@guneyoglu.com
Anadolu da 600 yıllık mazisi olan yazmacılık; kalıp baskı yöntemi ile yapılan el sanatıdır. Yazmacılık denince akla ilk Tokat gelmekle beraber, Kastamonu, Zonguldak, Gaziantep ve Diyarbakır yörelerinde bilinip uygulanmaktadır. Ancak bunlar arasında Tokat’ın yeri farklıdır. Osmanlı döneminde 17.ve 18.yy.da üretimin vergiye dönüşerek gerek saraya olan katkısı, gerekse övgülere konu olacak derecedeki boyama kalitesi ve desen güzelliği ile Tokat yazmacılığı bir adım öne geçmeyi başarmıştır.
Tokat’ta “karakalem” ve “elvan” olmak üzere iki tip yazma basılmaktadır. Renkli yazmalara elvan, siyah-beyaz basılanlara karakalem adı verilir. Elvan baskı türünde genellikle kırmızının koyu tonları, bordo, patlıcan moru gibi koyu renkler hâkimdir. Renk uyumu mükemmeldir. Tokat’a özgü desenlerin yanı sıra değişik yörelere ait motiflerle de çalışılmaktadır.
Doğal bir görünüme sahip olan Tokat yazmalarında hem renkleri hem de desenleri itibariyle tabiattan esintiler bulunmaktadır. Genellikle elma, üzüm, kiraz, asma yaprağı motiflerinin kullanılması Türkiye’nin önemli ovalarına sahip Tokat’ta meyve çeşidinin bol ve tercih edilir olmasından kaynaklanmıştır. Doğadan alınan zengin bitki motifleri, çiçek ve meyve desenleri kalıp ustası tarafından kumaşa ustaca aktarılır.
Genellikle kadınların başörtüsü olarak kullanılan yazmalar eski tarihlerden günümüze gerek bağlama şekilleri, gerekse cinsi ve motifi ile toplumda belirleyici kimlik rolünü de üstlenmiş, düğünden ölüme kültürümüzün bir parçasını oluşturmuşlardır.
Yöresel Tokat Halk Oyunlarında bayan dansçıların giysilerini tamamlayıcı aksesuar olarak da kullanılan Elmalı Yazma; Tokat’ta uygulanan yaygın yazma desenleri arasında bulunmaktadır. Elvan baskı türünde; siyah zemine kırmızı olarak ve elma motifi yüzeyi kaplayacak şekilde tekrarlı bir dizinle bütünleştirilir.
İstanbul menşeli olduğu bilinen özgün elma deseni Tokat elmalısı ve Tokat yarım elmalısı olarak anılmaktadır. Bu motif sadece meyve resmi olmanın ötesinde bir anlam da taşımaktadır;
Eskiden düğün davetiyesi olarak evlere yazma gönderildiği dönemlerde özellikle elmalı desenli yazmaların kullanıldığı, analı-babalı kızın yazmasının tam elmalı – öksüz kızın yazmasının ise yarım elmalı olduğu rivayet edilmektedir.
“Yarım elmalı, gönül almalı” sözünün de buradan geldiği düşünülmektedir”
Pullarla ve eğik şişle örülen kendine özgü bir oyası bulunan Elmalı Yazma günümüzde gerçek anlamını kaybederek, günlük yaşamda başörtüsü olarak kullanılır hale gelmiştir.
Kaynakça:
Abant İzzet Baysal Ünv. MYO Yard. Doç. Dr. Filiz Akın Araştırması.