Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temssilcisi
Dokuz Anadolulu
Yaşları henüz on üç-on dört
Köylerinden kopup gelmiş hepsi de
Çanakkale’yi savunmak için
Çocuk yaştalar nerdeyse
Yırtık lastik ayakkabılarında
Köylerinin sarı çamuru durur daha
Vatan aşkıysa katar onları yirmi yedinci alaya
O siper, bu siper
Çarpışırlar, direnirler düşmana
Bir damla su nemertisiyle
Yürürler ölümün üstüne üstüne
Vatan için, bayrak içindir her şey
Korkusuzca koşarlar cepheden cepheye
Karşı çıktıkça, çıktıkça
Daha da büyür inançları, daha da çoğalır
Bir gece
Bu dokuz korkusuz genç
Mermilerin ateş rengine boyadığı
Karanlıkta yitip giderler
Geri döndüklerinde
Üç kişi kalmışlardır artık
Düşman tüfeklerinin sesleriyse
Susmuştur birden
Altı can bırakmışlardır, altı can
O ölüm tepelerinin içinde
Yine de
Sevinç okunur yüzlerinden
Koşarak gelmişlerdir, koşarak
Vedalaşmadan sevdikleriyle
Kanlarıyla yazılırlar sonra da
Düştükleri şu kutsal toprağın üstünde
Çanakkale…
Bu yüzden unutulmaz işte
Bu yüzden
Mustafa Kemal’i konuşur bütün yürekler.