13263775_908883715886971_4101537914946094716_n

Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Duran Ayyıldız 1933 yılında Tokat’ta doğdu. Tokat, Sivas Divriği ve Eskişehir’de pek çok Selçuklu ve Osmanlı devri eserlerini restore ederek yeniden Türk-İslam sanatına kazandıran ünlü Dülger Mansur Usta’nın büyük oğludur. Annesi Hayriye Hanımdır.
Şair, İlk, orta ve lise öğrenimini Tokat’ta yaptı. Lise yıllarında arkadaşları ile dergi-kitap, Tokat’ın yerel Gazetelerinde makalelerini-şiirlerini yayınladı. Bir yıl Siyasal Bilgiler Fakültesinde okudu. İkinci yıl Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesine kayıt oldu,1958-1960 yılları arasında askerliğini yaptı. 1961 yılında Ziraat Fakültesinin Bağ-Bahçe Bölümünden Yüksek Ziraat Mühendisi olarak mezun oldu. İlk görevi Tokat Ziraat Müdürlüğü bünyesindeki Fidanlıktır. Aynı yıl Tokat’ta Tarih Öğretmeni olan Güner Hanımla evlendi. Bu evlilikten Gökhan ve Demet adında iki evlatları oldu.
Tokat’tan sonra Giresun, Diyarbakır ve Ankara’da mesleğiyle ilgili görevlerde çalıştı. Bilhassa Urfa -Ceylanpınarı ve çevresinde ARGEL çalışmalarına yönetici olarak çok önemli katkılarda bulundu. Öğrencilik ve mesleğinin ilk yıllarında Ankara, İstanbul, Tokat liglerinde (1954-63) voleybol ve basketbol oynadı. Sürekli olarak atletizmle de uğraştı. Köy İşleri Bakanlığına bağlı Köy Kooperatifleri ve El Sanatları Genel Müdürlüğü Diyarbakır bölgesi El Sanatları Eğitim Merkezi’nin kurucusu oldu, müdürü olarak çalıştı. Tokat’ta meyve Suları ve Marmelat Fabrikaları için tarla ziraatı uygulaması ile yetiştirme yöntemi uygulayarak ‘kuşburnu’ üretiminin gerçekleştirilmesi için önemli çalışmalarda bulundu.
Onun kültür ve sanat faaliyetleri daha lisede öğrenci iken başlar. Tokat’ta İlk Çaba (11 sayı) ve [18 sayı: Murat (Muradullah Polatoğlu) ile:] “Sanat” isimli edebiyat dergilerini çıkardı. Şiirleri Hisar, Şairler Yaprağı, Varlık, Kopuz, Kıbrıs’ta Gençlik, Evrim, Koruk, Çağrı dergilerinde yayımlandı. [Evrende Yıldız Kayaları (1971), Anadolu Geceleri (1974), Anadolu Güneşleri isimleri ile yayınlanmış Şiir kitapları edebiyatımızda birer pırıltıdır.] Felsefî yapısı ile, evrensel içerikli kültürü ile, estetik duygularını aksettirmekteki ustalığı- zarifliği, yüreğimizde güzel-hafif hafif duygularımızı okşayan esintiler oluşturması ile Ahmet Duran Ayyıldız önemli, usta bir şair olmasının göstergeleridir.
Şair, Ahmet Duran Ayyıldız “Tokat Üstüne” adlı şiirinde:

“Dağın yeşil, bağın yeşil,
Bu ne bereket?
Yeşile mi kıyılmış nikâhın,
Gözünü sevdiğim memleket.

Ben toprak delisi, yeşil delisi
Gök kuşakları içime düşer
Yeşil vadiler içre çimlenir sevgim
Irmaklar düşüme düşüme taşar.”
mısralarıyla doğduğu topraklara apayrı bir vefa duygusuyla seslenir.

Bu memleket sevgisini “Anadolu Yollarında Geceler” şiirinde daha derin duygulara taşır:
“Yatar durur upuzun
Karanlığın koynunda
Bir ucunda köyler
Bir ucunda köyden bozma kentler
İstanbul türküsü söyler”
Ve çok değer verdiği dostluğu “Gurbet Sofrası” şiirinde bütünleştirmeye çalışır:
“Ellerim kalkmaz
Kollarım kalkmaz
Yalnızlığım doldurur ben içerim
Ama kış… Ama yaz”

Sonrasında mesleğinin yansımalarını gördüğü memleketinin ovalarında üretilenleri” Üretmek Üstüne “şiiriyle manevi bir hazla gözler önüne serer:

“Ne güzel şey Tanrım!
Sana benzemek…
Birkaç tohum toprağa…
Fidan üretmek.
Birkaç fide saksıya…
Birkaç fırça tuvale…
Sanat üretmek.
Sevgi üretmek
Güleç sözcük çevreye…
Dostluk üretmek.

Ne güzel şey Tanrım!
Sana benzemek…
Diplomalı değil
Aydın üretmek
İki ayaklı değil,
İnsan üretmek…”
20 Kasım 2015 tarihinde hayatını sürdüğü İzmit’te aramızdan ayrılan Ahmet Duran AYYILDIZ’ı rahmetle anıyorum.