TOKAT VALİLERİ (IX)
AHMET İZZETTİN ÇAĞPAR

1893 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Miralay (albay) emekli, şair Muhittin Bey, annesi Şadiye Hanım’dır. (Muhittin Mekki , 1874 Mekke doğumlu olup Arapkirlioğlu olarak bilinen ve çok sayıda eser veren bir kültür adamıdır. 1936’da vefat etmiştir) İzzettin (Çağpar) Selanik Feyz-i Âti Mektebinde orta öğrenimini tamamladı.20 Kasım 1915’te Mülkiyeyi bitirdi. Aralık 1915’de silahaltına alındı. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar yedek subay olarak askerlik yaptı. Aralık 1918’de terhis edildi.
Ocak 1920’de Rusûmat (Gümrükler) Umum Müdürlüğü Muhafaza Memurluğuna tayin edilerek devlet hizmetine girdi. Bu kuruluşun çeşitli kademelerinde 1925 Ekim’ine kadar çalıştı. Bu tarihte görevinden ve memuriyetinden istifa ederek 1928 yılına kadar serbest çalıştı.
18.2.1928 tarihinde Konya Tahrirat Müdürlüğü ile kamu hizmetine döndü.26.9.1929-6.9.1930 tarihleri arasında Akşehir Kaymakamlığında 6.9.1930-10.2.1934 tarihleri arasında Üsküdar Kaymakamlıklarında bulundu. Bu görevden Trakya Umumi Müfettişliği Yazı İşleri Müdürlüğüne atanarak 11.4.1935 tarihine kadar sürdürdü.11.4.1935-19.1.1936 tarihleri arasında Vize Kaymakamlığı yaptı. Buradan İçişleri Bakanlığında önce Mahalli İdareler Umum Müdürlüğü Yardımcılığı ,sonra da Emniyet Umum Müdürlüğü Yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Mart 1939’da valiliğe terfi etti. Sırasıyla Siirt Valiliğinde (14.03.1939-21.10.1940 ),Tokat Valiliğinde 21.10.1940-26.09.1945),Konya Valiliğinde (13.10.1945-11.11.1946),Ankara Valiliğinde ve Belediye Başkanlığında (26.11.1947-09.02.1948),Samsun Valiliğinde (28.02.1948-13.02.1950) bulundu. Samsun Valiliğinden emekli oldu.
10 Ekim 1954 tarihinde vefat etti (Bazı kaynaklar vefatını 1952 olarak göstermektedir) ve Feriköy Kabristanlığına defnedildi.
1930 yılında Akşehir Kaymakamı iken Atiye Hanım’la yaptığı evlilikten 1935 yılında Argon ve 1941’ de Ömer adında iki erkek evladı oldu. Çağpar, iyi derecede Fransızca bilen, yağlı boya ve suluboya resim yapma, müzik ve şiir yazma yeteneğine sahipti.
“Köyde Hakiki Reform ve İdeal Köycülük” adlı 1949 yılında yayınlanan eserin sahibidir.(TBMM Tutanaklarında bu eserin 1000 adet basıldığı ve 3000 lira para ödendiği bilgisi mevcuttur)
1939 Erzincan merkezli Reşadiye, Niksar, Erbaa, Taşova’yı etkileyen depreminin bıraktığı sıkıntıların Tokatlıların yüreklerini sızlattığı bir sırada Siirt Valiliğinden naklen gelen İzzettin Çağpar, zekâ, liyakat, bilgi ve azim gibi dört büyük kıymeti üstünde toplamış bir vali olduğunu kısa zamanda göstermiştir. Onun döneminde Tokat büyük felaketler yaşamıştır.1939’ da ki şiddetli Erzincan depreminden sonra 1942-1943 yıllarında meydana gelen depremler yine çok sayıda can ve mal kaybına sebep olmuştur. Ayrıca 1Nisan 1940’da 3 gün aralıksız yağan yağmurlar neticesi Kelkit ve Yeşilırmak taşmış, köprüler yıkılmış, Turhal yolu kapanmış, Samsun’dan getirilen kayıklarla halka yardım edilebilmiştir.
Depremde gösterdiği cesaret, tedbir alma ve onarma gayreti Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yüksek takdirlerine mazhar olmuştur.
Tokat ve ilçelerindeki depremin bilançosu ağır olmuştur. Fay hattının kırılması sebebiyle yollar da ağır hasar meydana gelmiş bu da deprem mahallerine ulaşımı geciktirmiştir. Reşadiye’deki Jandarma Karakolunda infilak olmuş akabinde yangın çıkmış, askerler yanarak şehit olmuşlardır. Resmi bilançoya göre 998 kadın 844 erkek olmak üzere 1842 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir..
İzzettin Çağpar Tokat’ta ilk önce Depremin yaptığı tahribatı kısa sürede gidermeğe çalışmış, zarar gören ilçe, nahiye ve köylerin kısa zamanda yeniden imar edilmesine gayret etmiştir. Devletten temin edilen ayni ve nakdi yardımlarla halkın yaraları sarılmaya çalışılmıştır.
Özellikle depremde en büyük zararı gören Erbaa ilçesini eski merkezin 3 km kuzeyinde yeniden kurulmasını planlatarak iki yıl içinde yeni bir ilçenin kurulmasını başarmıştır. Bu çalışmalarında zamanın Erbaa Kaymakamı Ziya Kasnakoğlu ile beraber çalışmışlardır.
Depremden sonra 1 Ocak 1940’da Tokat’a gelen Cumhurbaşkanı İsmet İnönü: ”ÇAĞPAR Yapar” cümlesiyle İzzettin Çağpar’ın başarı ve liyakatini ortaya koymuştur.
Bu konu ile ilgili Almus’ta görev yapan Yazar Talip Apaydın’ın (1926-2014)” Akan Sulara Karşı” adlı eserinde de Almus Nahiye Müdürünün ağzından apayrı bir bilgi aktarılır. (Araştırmacı Özgür Umut Pelitli’ye bu hususta gönderdiği bilgi için çok teşekkür ediyorum.)
Depremden sonra dış ülkelerden yardımlar gelir. Almus’a da Romanya’dan kereste gönderilir. Evler, okullar, resmi binalar yapılmaya başlanır ama işler gereği gibi yürümez.
Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ Ankara’dan ikide bir emir verir. “Çabuk olun kış gelmeden yapıları bitiriniz” şeklinde Vali Bey de Almus Bucak Müdürünü arayıp sıkıştırır. Günün birinde Tokat’a bir haber gelir.” Cumhurbaşkanı İsmet Paşa gelecek yapılan işleri denetleyecek” diye.
Vali İzzettin Çağpar telefonla Bucak Müdürünü arar ve talimat verir.
-Yarın şu saatte sizin orada olacağız. Ne kadar adam varsa ellerine birer keser, çekiç, balta tutuştur ve hepsini çatıya çıkar. Durmadan vursunlar ağaçlara. Bucak Müdürü:
-Peki, Efendim, öyle yapıyorlar. Diye cevap verir.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü meydana iner. Bir bakar ki çevreye müthiş bir takırtı . Uzanıp iri yarı Valinin omzuna vurur:
-Çağpar, yapar!
Otomobile binip ayrılırlar.
O dönemde Niksar’da ortaokul, Tokat merkezde Kız Sanat Okulu ve Enstitüsü ile Erkek Sanat Okulu, Beden Terbiyesi Bölge binası, Numune Fidanlığı yapılmıştır. Tokat’ın girişin yolunu Çağpar Mahallesi olarak bayındır hale getirmiştir.
Tokat Belediye Meclisi büyük hizmetlerine binaen Vali İzzettin Çağpar’ı Tokat’ın Fahri Hemşeriliğine kabul etmiştir. Ayrıca deprem sonrası hasar gören Tokat’a bağlı olan 60 hane ve 356 nüfusa sahip olan Yemişbüken köyünün Taşova adıyla ilçe olması için çalışan valiye Taşovalılar da hemşeriliklerine kabul etmişlerdir. Taşova 4 Ağustos 1944 tarih ve 4448 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ilçe olmuştur.1953 yılında da Bakanlar Kurulu Kararıyla Amasya iline bağlanmıştır. Erbaa’da bugün onun adını taşıyan bir cadde bulunmaktadır.
Tokat Valiliği sırasında aldığı takdirnameler:
“Depremde yıkılan ve hasara uğrayan binalardan yüzde 92’sinin yeniden yaptırılmasındaki kıymetli çalışmalarından dolayı 28.01.1941 tarihinde Başbakanlıkça ve 21.12.1942 de Valilikçe,
“Bugünkü müşkül şartlara rağmen yol işlerindeki başarılı çalışmalarından dolayı1 30.07.1943 yılında Bayındırlık Bakanlığınca,
“Toprak Mahsulleri Vergisi işlerindeki olağanüstü çalışmalarından dolayı”17.05.1945 tarihinde Maliye Bakanlığı’nca,
“Depremden büyük zarar gören Niksar e Erbaa Kazalarındaki imar işlerinde ve Erbaa’nın Ardıçlık mevkiinde yeniden kurulmasında gösterdiği başarıdan dolayı” 26.09.1945 ‘de Bayındırlık Bakanlığı’nca,
“Genel Nüfus Sayımındaki büyük iti bir itina ile doğrulukla yapılmasında gösterdiği üstün başarıdan dolayı” İstatistik Genel Müdürünün önerisi üzerine 05.11.1945’de İçişleri Bakanlığı’nca birer takdirname ile ödüllendirilmiştir.
Araştırmalarımız sırasında farklı, titiz bir kişiliğe sahip olan Vali İzzettin Çağpar’la ilgili o dönem Konya Maiyet Memuru olan Emekli Vali Abdullah Asım İğnecilerin iki anısı dikkatimi çekmişti:
“Vali beyin yanında bulunduğum bir sırada Sümerbank Satış Mağazası Bölge Müdürü makama gelerek İngiltere’den getirtilen kumaşların satışa çıkarılmadan önce arzu buyururlarsa görebileceğini söyledi. Birlikte Sümerbank mağazasına gittik. Vali Bey metresi 15 liradan iki takım elbiselik kumaş kestirdikten sonra müdür beye şu emri verdi.
-Kalan kumaşı Ankara’ya iade et. Kumaşımı Konya’da başkasının sırtında görmek istemem.”
Konya’da iken çıkardığı bir genelge ile hükümet konağında kahve içilmesini yasaklamıştı. Bir sabah hükümete girerken bir kahveci çırağının kahve tepsisiyle içeri daldığını görür ve peşinden gider. Kahveler Başsavcı odasına gitmektedir. Biraz sonra koridorda bir şangırtı kopar. Fincanlar ve kahveler yerlere savrulur. Ertesi günü Başsavcı Valiyi ziyaret eder. Çağpar’ da yaptığı hareketten biraz müteessir olmuştur. Ancak ziyarette kahve konusu edilmez. Başsavcı makamdan çıkarken Vali Kahveci çırağının lakaytlığına kızdığını belirterek bu olaydan rahatsız olduğunu ifade eder.
Vali İzzetin Çağpar, dil çalışmalarını gönülden destekleyen, yöneticilik yaptığı yerlerde her alanda Türkçe’nin kullanılmasına önem veren bir şahsiyettir. Siirt Valiliği sırasında yayınladığı bir genelge ile Türkçe dışında bir dil kullanılmasını yasaklayarak, kullananlara 1 Mecidiyelik para cezası uygulatır. Yine Siirt’teki görevi sırasında daha önce Fransızların işgali altındaki Suriye’ye kaçarak, Fransızların desteğiyle geceleri Türkiye’ye sızıp eşkıyalık eden 43 kişiyi yaptığı bir proje çerçevesinde Türkiye’ye getirtip eylemlerinden vaz geçirtir. Devletten aldığı yetki ve sorumluluk içinde o kişileri ikişer, üçer değişik köylere yerleştirir. Affedilen bu kişilerin mağdur olmamaları için de arazi, hayvan ve para yardımı yapılır. Bu üstün gayretlerinden dolayı da taltif edilir, gözde valiler arasına girer. Tokat Valiliğine tayini de bu başarıların bir neticesi olarak değerlendirilir.
Tokat’taki eğitim çalışmalarını ortay koyan bir örneği de Sıdıka Avar’ın “Dağ Çiçekleri “ eserinde okumuş, bu konuda da Tokat Gazetesinde bir makale yayınlamıştım.
1942 Ekim ayının son haftası Tokat, sonbaharın yağmurlu, soğuk günlerini yaşamaktadır. Elazığ Kız Enstitüsü Müdür yardımcısı Sıdıka AVAR açılışı bir türlü gerçekleştirilemeyen Tokat Kız Enstitüsü‘ne kurucu müdür olarak atanmıştır.
Okul Setenciler Sokağı’nda terk edilmiş dört katlı eski bir Ermeni konağıdır. Tokat’a tayin edilen on beş branş öğretmeni de Tokatlının misafirperverliği içerisinde eşrafın evinde ağırlanmaktadır.
Öğretime açık sandığı okula gelen AVAR’ın önce morali bozulur ama süratle kendini toparlar. Yıl içindeki bütün yoğun çalışmaya rağmen okulun hâlâ tamire muhtaç sınıfları, camları takılacak çerçeveleri, onarılacak bölümleri vardır. Ayrıca henüz badanası bile yapılmamıştır.
Milli Eğitim Müdürü ile birlikte Vali İzzettin ÇAĞPAR’ın makamına çıkarlar. Vali, onları iyi karşılar. Okulun bir an önce öğretime başlaması için tamirat konusunda yardım isterler. Sıdıka Avar, geceleri de onarımın devam edebilmesi ve işçilerin başında durabilmesi hususunda izin ister.
Vali ÇAĞPAR, bu genç müdirenin izin isteğine önce şaşırır, sonra bir kahkaha atar ve ekler: “Olur”
İdealist eğitimci AVAR artık işleri iyice takip edebilmek amacıyla okulda kalmaya başlar. Kadınlığına rağmen çekinmez. Gece gündüz demeden amele ile beraber çalışmayı kendine görev kabul eder. Onun bu gayretine Vali ve eşi de destek verir. Her gün öğleye doğru eşiyle birlikte Sıdıka AVAR’ı ziyarete gelirler.
Sıdıka AVAR, diğer yandan da fırsat buldukça kapı kapı dolanarak yeni açılacak okula öğrenci kaydetmeye çalışır. Okuldaki öğretmenlerle birlikte okulun perdelerini ve masa örtülerini dikerler.
Vali İzzettin ÇAĞPAR’ın bile ummadığı kısa bir zamanda okulun inşaatı tamamlanır. AVAR’ın Tokat’a gelişinde on dokuz gün sonra mütevazı bir törenle mülki ve mahalli yöneticilerin, halkın yoğun katılımıyla okulun açılışı yapılır.
Bu kısa sürede gerçekleştirilen başarı devletçe de kayıtsız kalmaz. Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL’den Tokatlıların ve onların şevkini yükselten telgraflar gelir.
Yazımızın bu bölümünde de sporla da ilgilenen Vali İzzetin Çağpar’ın , Değerli Ağabeyim Hami Karslı’nın babası Abdulkadir Karslı’dan dinlediği belgesi mevcut bir anısını aktarıyorum:
Niksar’dan 30 Kasım 1944 tarihinde Tokat Gençlik Kulübü Başkanlığına gönderdiği bir yazı:
“İki komşu memleket gençliğini birbirleriyle görüştürüp, tanıştırmak aynı zamanda bir futbol teması yapmak üzere 2 Aralık 1944 cumartesi günü Tokat’a gelmek arzusundayız. Bu konudaki müspet (olumlu) cevabınıza acele intizar eder (bekler) selam ve saygılar sunarız”
Yazının altında “Gidiş-geliş vesait masrafı kulübümüze; diğer hususatın temini kulübünüze aittir” şeklinde bir de not düşülmüş.
Amaca dikkat eder misiniz, “iki komşu memleket gençliğini birbirleriyle görüştürüp, tanıştırmak!”
Valiler, aynı zamanda Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı görevi de yapmaktadırlar.
Bütün ülkede yapılan sportif faaliyetler her pazar günü saat 21’de Ankara Radyosu’nda yayınlanmaktadır. Niksar İdman Yurdu’nun yaptığı çalışmalar da, telgrafla radyonun “spor neşriyat” servisine bildirilmiş ve radyodan tüm yurda duyurulmuştur.
Vali İzzettin Çağpar’ın Niksar Gençlik Kulübü Başkanlığı’na gönderdiği 23.6.1945 tarihli yazıyla “1 Temmuz 1945 Pazar günü öğleden sonra Tokat sahasında yapılacak Atletizm Gül Kupası Müsabakalarına ait program” gönderilerek “bu hareketlerin intizamla cereyanına önem verilmesi” istenmektedir.
Ve Vali İzzetin Çağpar’ın yine musikiye olan düşkünlüğü:
Babası gibi şair ruhlu olan Valinin bir şiiri Bestekâr Cevdet Çağla tarafından Kürdilihicazkâr makamında bestelenmiştir
“Yeşil sular çalkalandı
Köpükleri halkalandı
Deli gönül dalgalandı
Denizlerin engininde
Bahçemizin kelebeği
Hiç beğenmez bir çiçeği
Deli gönül bir bebeği
Sevdi aşkın beşiğinde
Deli gönül, çapkın gönül
Bir gazele baygın gönül
Dünyalara dargın gönül
Can verecek yâr elinde”
Yazımızın bu bölümünde de Devlet Eski Bakanımız Sayın Metin GÜRDERE’nin basıma hazır “Zamana, Olaylara ve İnsanlara Şahitlik Edenlerin Anlattıklarıyla 20.Yüzyılda Tokat” eserinden önemli bilgileri izniyle aktarıyorum:
Bugüne dek görev yapmış valilerimiz arasında Vali Recai Güreli’den sonra Tokat şehrinin ekonomik ve sosyal gelişmesi için en çok çalışan ve katkı yapan Vali İzzettin Çağpar’dır. Görev yaptığı yılların II. Dünya Savaşının kıtlık ve yokluk yılları olduğu göz önüne alınınca yaptıkları daha da anlam kazanmaktadır.
O’nun zamanda Tokat’ta yapılanlar aradan 70 yıl geçtikten sonra bile şöyle veya böyle insanlarının hayatının bir parçası. Hayatı etkilemeye ve şekillendirmeye devam ediyor.
*1939 Depreminin yıkımının onarılması
*Erbaa ilçesinin yerinin değiştirilerek yeni bir Erbaa kurulması
*Taşova ilçesinin kuruluşu (Sonradan Tokat’tan ayrılarak Amasya’ya bağlanacaktır)
*Artova İlçe Merkezinin Çamlıbel’den şimdiki yerini taşıması.
*Kazova Sağ Sahil Sulama Kanalının işletmeye açılması
*Kazova İnekhanesi’nin ve Tokat Fidanlığı’nın Kurulması
*Tokat GOP Bulvarı ilk çalışmasının başlaması (Taşköprü-Taşhan arası)
*GOP Stadyumu’nun şimdiki yerine kurulması
*Kız San’at Okulu (Kız Meslek Lisesi) nin ve Erkek San’at Okulu (Endüstri Meslek Lisesi) nun açılması.
*Namık Kemal İlkokulu’nun yapılması
*Bugünkü Adliye Binası’nın arkasındaki 2010 yılına kadar 70 yıl cezaevi olacak binanın tamamlanması.
Vali kadar eşi de aktiftir. Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı ve Halkevi yönetim kurulu üyesidir.
Göreve geldiği ilk yıl, gelecekte yapacağı çalışmaları TOKAT VİLAYETİ BEŞ YILLIK (1941-45)
İŞ PROGRAMI ile gelecek beş yılı plânlayan bir iş programı hazırlatmıştır. Bir örneği Cinlioğlu Kütüphanesi’nde olan bu programın ön sözünde Vali, İdare (yönetim) arkadaşlarına: “Program çalışmalarında noksanın olsa da zararı yoktur. Kat’iyen (kesinlikle) programsız çalışma” demektedir.
Beş yıllık iş programında yıllara göre hangi köylerde okul, köy odası, köy okuma odası, çamaşır evi, köy meydan sahası, çeşme, içme suyu ıslahı, umûmî helâ (genel tuvalet), kiremit ocağı açılması, damızlık hayvan alımı ve aşım durağı, ağaç dikimi, numune bağ tesisi, büyük köylerde dükkân gibi kalkınma ve gelişme adına akla gelen her konuda neler yapılacağı ayrı ayrı programlanmaktadır.
Program, yapılacak işleri tespit ederken eksikleri ve ihtiyaçları da göstererek bir anlamda dönemin fotoğrafını çekmekte ve bu fotoğraf ülkesini kalkındırmak ve geliştirmek için çırpınan bir dönemin yöneticilerinin hayallerinin, heyecanlarının olduğu kadar, nerelerden nerelere geldiğimizin de belgesi.
Nâhiye ve köylerde kadın ve erkek kıyafetleri yeknesaklaştırılacaktır (tek tip olacaktır).
Merkez kazaya bağlı köyler ahalisinin kıyafetleri de medeni bir şekle sokulacaktır.
Köy evleri altında bulunan ahırlar evlerin haricine çıkarılacaktır. Otuz köyde evler beyaz badana yaptıracaktır. Köy evleri haricinde birer gübrelik yaptırılacak, gübreler buraya taşıttırılacaktır.
Mezarlıklar köy haricine çıkarılacak etraf duvarla çevrilecek, ağaç dikilecektir
GOP BULVARININ AÇILIŞI
Vali programda göreve başladığı 1940 yılında yapılan çalışmalardan ve 1941 yılı yol inşaatı programından da bahsetmektedir.
Yeniden yapılan Halkevi ve Çocuk Esirgeme binaları tamamlandı.
Gümenek köprüsü inşaatı tamamlandı.
GOP Bulvarı kazı ve dolgu çalışmaları devam ediyor.1941 yılında parke taş kaplama çalışmaları devam edecek, yolun kenarına bir ilkokul yapılacaktır.
Yol açılmadan önce şehrin sınırları Sümbül Baba Tekkesinde bitiyordu. GOP Bulvarı açılınca Vali yolun kenarına önce Vali Konağını taşıdı.
Stadyumun bulunduğu yere ilk futbol alanını oluşturuldu ve kapalı tribün yapıldı.
Bugün Pancar Bölge Şefliğinin olduğu yer çocuk bahçesi olarak düzenlendi.
Şimdiki Namık Kemal İlköğretim Okulu’nun yerine tek katlı bir ilkokul yapılarak dönemin Cumhurbaşkanını olan İsmet Paşa adı verildi. 1950 deki iktidar değişikliğinden sonra ismi Namık Kemal olarak değiştirildi.
Tokat Belediye Meclisi yaptığı çalışmalardan dolayı Vali İzzettin Çağpar’ı fahri hemşeri yaptı. Açılması ve yeni yapılar yapılarak gelişmesi için büyük çabalar sarf ettiği bugünkü GOP Bulvarının ortasından geçtiği semte de Çağpar Mahallesi adını verdi. Vali Tokat’tan ayrılınca vefasızlık kültürümüz gereği mahallenin adı değiştirildi. İş bununla da bitmedi.
İzzettin Çağpar 1939 depreminde büyük hasar gören o zamanki adı “Çiprek” olan Kazova’daki bir köyü plânlı bir şekilde yeniden kurmuş. Adını da değiştirerek oğlunun adı olan “Sorgun” adını vermişti.
1960 lı yıllarda köylere yeni isim verme çalışmaları yapılırken;
“Bu Sorgun’da nereden çıktı? Bu da gâvur ismi olmalı” diye düşünülmüş olacak ki köyün adı üçüncü kere değiştirilerek “Yeşilyurt” yapıldı. Vali Kalaycık Köyünü de yeniden kurdurdu. Kalaycık’ın eski adı Kale Köy imiş, sonra Kalaycık olmuş.
Onun çok önemli çalışmalarından biri de o yıllarda artan sıtma hastalığı ile ilgili Ankara’ya durumu ve bu konuda alınmasını uygun gördüğü önlemleri anlatan bir yazı göndermesidir.
Hükümet, sıtma hastalığının önüne geçmek için daha çok sivrisineklerin ürediği yerleri ilâçlayarak çalışmaya başladı. Bu çalışmalar çok uzun yıllar sürmüş, 1950 li yılların sonunda başarıya ulaşmıştır. İlk olarak 1942 yılında Samsun Sıtma Savaş Bölgesi’ne bağlı Tokat Şubesi olarak 32 köyde mücadeleye başlandı. 1945 yılında Tali (2. Derece) Bölge olarak teşkilât kuruldu.
Sivrisinek ve onun yaydığı ölümcül sıtma hastalığı sebebiyle Kaz Gölü’nün kurutulması Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak il yöneticileri için bir hedef olmuştu.
O günkü yönetimde sulak alanlar ve buralardaki yaban hayatı konusunda bugünkü çevreci anlayış ve endişeler yoktu. Yöneticilerin derdi sivrisinek yuvası, baş belâsı Kazgölü’nden bir an önce kurtulmak, ortaya çıkacak tarım alanında bir şeyler yapmaktı.
Kaz Gölü’nün kurutulması vilâyet için esastır. Şeker Fabrikasının burada bir pancar tohumu yetiştirme müessesesi (kuruluşu) kurması bu yer için vaki olan diğer teşkilattan (aynı yeri isteyen diğer kuruluştan) tercihe sayandır (önceliklidir). Çünkü ancak bu şekilde açılacak kanallarla gölün kurutulması ve yakinen takip olunması mümkün olunacaktır.
TOKAT VİLAYETİ BEŞ YILLIK (1941-1945) İŞ PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE BİR YILDA YAPILAN İŞLER
Tek tip üzerine modern kasap dükkânları yapılmış, gazhane inşası tamamlanmış, spor alanının beton tribünü inşa edilmiş, yıllardan beri tamamlanması beklenen cezaevinin bütün noksanları giderilmiş ve mahkûmlar yeni binaya taşınmışlardır. Mezbaha için yeni et kamyonu tahsis edilmiş, senelerden beri bulunamayışı nazarı dikkati celbeden belediye cankurtaran otomobili temin olunmuştur.
Genel olarak ilçe, bucak ve köylerin ihtiyaçları merkez ilçesinden fazla olduğu için çalışma programının bu yerlere ait olanları titizlikle başarılmıştır. Bununla beraber şehrin bozuk olan yolları ya onarılmış yahut tamamen yeniden yapılmıştır. Bu suretle şehir içi yolları ve kaldırımları programa göre düzeltilmiştir. Merkez ilçesiyle diğer ilçeler arasındaki yolların çamurdan ve kardan kapanmasını önlemek için yol yapılması hususunda hiçbir duraklamaya müsaade edilmemiş Tokat-Sivas yolunun mühim bir kısmının parke onarımı, Tokat-Turhal yolunun şehir içine rastlayan parke döşenmesi, Tokat-Niksar yolunun esaslı bir kısmının onarılması temin edilmiştir. Bucak merkezlerine giden yollar onarılmıştır. Köylünün yardımı ve yüksek fedakârlığı ile de bazı kurutma, suyollarının temizletilmesi gibi mükellefiyete bağlı işler hiçbir şikâyete ve memnuniyetsizlikle karşılanmadan başarılmıştır.
Şimdi yapılan diğer işlerin bir kısmını sıra ile kaydedelim:
1-Muhat (Çevreli) Çerçi, Leveke (Gölgeli), Tomara (Gümeleönü), Almus, Daduhta (Çambudak), köy okullarının inşası tamamlanmıştır.
2-Bir çok kuyulara beton bilezikler yaptırılmıştır, yunaklar islâh edilmiş, kaçaközü suyunun tahlili yaptırılmış ve içilebileceği anlaşılmıştır.
3-Gökdere Bucağı Bizeri (Akbelen) pansiyonlu okulunun binası ve öğretmenevi bitirilmiş, Ohtap (Yağmurlu) köyünün öğretmenevi yapılmıştır.
4-Erbaa Cezaevi inşaatı bitirilmiş, ortaokul inşasına başlanmış, Kozlu okulunun öğretmenevi işliği yapılmış, Hayati (Doğanyurt) okulu öğretmenevi tamamlanmıştır.
5-Niksar’da yol inşaatı ve onarımına hızla devam edilmiş ve köylerin irtibatları temin edilmiştir.
6-Ayvaz mesiresine yazlık gazino ve lokanta binası yaptırılmıştır.
7-Avara (Serenli) ve Kiracı köylerine yeni tip okul binaları yaptırılmıştır.
8-Reşadiye’de yeni belediye binası inşa olunmuş ve Reşadiye kaplıcası onarılmıştır.
9-Taşova’da birçok yollar onarılmış, Tekelüze köyünün okul binası tamamlanmış, Karlık okulu çatıya alınmıştır. Sepetli köyü öğretmenevi ve Borabay köyünde iki öğretmenevi, Kaleköy okulunun işliği ve öğretmenevi ile Belevi köyünün öğretmenevi bitirilmiştir. Ayrıca Kirampa (Zile Dağiçi) köyü ile Tansa (?) köyü okullarının öğretmenevleri ve Hacıbey köy okulu inşaatı da tamamlanmıştır. Diğer köylerde de program mucibince okul ve öğretmenevleri yapılmakta bulunmuştur.
10-Her köyde birer ecza dolabı yaptırılmıştır.
12-Turhal da yol inşaatı programa göre yaptırılmış, birçok yollarda esaslı onarıma tabi tutulmuştur.
13-Küçükendiz (Küçükbağlar) ve Kazgölü ayağında iki köprü onarılmıştır.
14-Pazar bucak merkezinde iki öğretmenevi, iki işlik yapılmış ve arazi alınmıştır.
15-Zile de Şehitler abidesi, abide sahasının duvarları ve sahanın toprak tesviyesi işi tamamlanmıştır.
16-Yıldıztepe Kasabası köyü okulu inşası bitirilmiş, Çeltek, Maşat (Yalınyazı Kasabası) köyleri öğretmenevleri yapılmış, Kervansaray köyündeki pavyon üç öğretmenevine tadil olunmuştur.