Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temsilcisi
Can dostumuz Zeytin 15 yaşında melez bir köpek. Border collie ve terrier karışımı, atalarında kurtluk da var. Kulakları da kurt kulağı, atalarından miras… Şu anda çok hasta… Epeydir tedavi görüyor. Maalesef düzelmedi. Bugün de serum bağlandı. Üç gündür gözlerim çağlayanlara döndü. Güya kızımı teselli edecektim. Onu can dostumuzun gidişine hazırlamaya çalışıyordum. Oysa ben hiç de hazır değilmişim. “Güçlü, dirençli” derler benim için. Öyle değilmişim veya değişmişim. Beş ay önce 2 Kasım 2020’de geçirdiğim yüz felcinden sonra bağışıklığımla beraber gücümü, direncimi de kaybetmiş olmalıyım.
5 Aralık 2006 doğumlu köpeğimiz Zeytin, henüz iki haftalık iken evimize gelip geçici bir konuk olarak adım atmıştı. Kızım Sena onu birkaç gün sevip sahibine geri götürecekti. Köpeğin sahibi Zeytin’in kardeşlerini satmıştı. Zeytin onlara göre çok çirkin olduğu için ona alıcı çıkmamıştı. Komşu çocuklarının elinde oyuncak olmuştu. Kızım da sırt çantasına koyarak bir iki günlüğüne gizlice eve getirmişti. Onu istemeyeceğimi biliyordu. Ertesi gün salonda dolaşan henüz dişleri bile çıkmamış kapkara varlığı görünce çığlığı basmıştım. Az sonra koltuğun üstünde panik içindeydim. Yavaş yavaş ona dokunmaya başladım. Boncuk boncuk bakan gözleriyle bana baktığında içimde bir sevgi yumağı oluştu. Yine de “Bu köpek gidecek!” dedim. Kızlarım Sena ve Seda “Üç gün kalsın ne olur anne!” diye yalvardılar. Üç gün dolunca bir hafta, bir hafta dolunca 15 gün kalması için yalvardılar. Sonuçta 15 yıldır bizde…
Karşı çıkmamın birçok nedeni vardı. Temizliği ve bakımı zor olacaktı. Tüye ve toza alerjim, üstelik bir de köpek fobim en büyük sorunlardandı. Fobim ne zaman başlamıştı bilmiyorum. Çengelköy İlkokuluna giderken yol arkadaşım olan Sabahat birgün erkek kardeşinin kekeme olduğunu söylemişti. Kekemeliğinin sebebi ise onu bir köpeğin kovalamasıymış. Belki de köpek fobimde Sabahat’in kardeşinin kekemeliği etkendi. Belki de bu yüzden köpeklerden kaçmaya başlamıştım. Oysa çocukluğumda evimizde kedi, köpek hatta sincap ve keklik bile beslerdik. Annem çok merhametli bir kadındı. Çocuklara da hayvanlara da sonsuz sevgi ve şefkat duyardı.
“Köpeğin adı ne?” dedim. “Mahalledeki çocuklar ‘Şirin’ koymuşlar adını.”dedi kızım. Ben de “Adı ‘Zeytin’ olsun. Simsiyah zeytin gibi…”Ona ‘Zeytin’ adını koydum. Evimizin bir ferdi oldu dile kolay on beş yıl! Dört beş aydır hasta… İki haftadır hemen her gün veterinere götürüyoruz. Bugün de serum bağlandı. İyileşmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Dualarımızı da eksik etmiyoruz. Sizler de dua edin, olumlu enerjiler gönderin lütfen.
Bugün Zeytin’e serum bağlanırken Veteriner Mete Betin’in muayenehanesinin duvarında asılı olan bir resimli ileti dikkatimi çekti. Köpeğin dilinden yazılmıştı: “Beni terk etme.” O anda Zeytin’e döndüm. “Lütfen sen beni terk etme!” diye fısıldadım. Biz onları terk edemeyiz asla! Yeter ki can dostlarımız bizi terk etmesinler!
ÖNEMLİ NOT: Başta Adana Büyükşehir Belediye Başkanından, Seyhan Belediye Başkanından, Yüreğir Belediye Başkanından ricam hayvan hastaneleri ve hayvan mezarlıkları açmalarıdır.
HARİKA UFUK
ADANA
29 MART 2021
SAAT:17.00
Yazı bittiğinde fotoğraf aynı saatlerde çekildi.