“Sen yüreklerdesin,
Tabiat,Türk eline zulümde
Kurtlar,kuşlar ağlıyor
Gayri göç göç diye
Düşüyorsun yollara
Yürüyorsun milyonlar ardında
Türk’e yeni bir yurt kavgasında.
Sen Asya’dasın
Orhun Yazıtlarında
Gök mavisi gözlerin gülümsüyor
Bulutların arkasında
Bilge Kağan’la,Kültigin’le
Taşı yontuyorsun tarihe
Tonyukuk’la yazma yarışında.
Sen Malazgirt’tesin
Bir Ağustos sabahında
Alparslan’la beraber
Ordunun ön saflarında
Alperenler yol gösteriyor
Ahlat,Harput,Söğüt diye
Dört asra gizli fetih sevdasında.
Sen Anadolu’dasın
Selçuklu saraylarında
Kaşların çatılıyor birden
Dilimiz gider telaşında
Karamanoğlu Mehmet Bey’le
Ferman eyliyorsun ahaliye
Çarşıda,pazarda dil uğraşında.
Sen Fatih’lesin
Bir çağı kapatıp
Yeni bir çağı açma kaygısında.
Sen Kanuni ilesin
Barbaros’un azmiyle
Üç kıtaya at koşturup
Akdeniz’i Türk gölü davasında.
Sen amansız bir savaşçı
Çanakkale,Bingazi’de
Dumlupınar,Kocatepe’desin
Ve Sakarya’da eşsiz bir zaferdesin.
İstiklal en büyük bayrağın olmuş
Cepheden cepheye düşman üstüne
“Ya İstiklal,Ya Ölüm” parolasında.
Sen İstanbul’dasın
Ankara,Kastamonu,Konya’dasın
Ellerin tebeşir
Kara tahta başında
Halkınla el elesin yine
Aydınlığa yürümek için
Büyük inkılap savaşında.
Sen yüreklerdesin
Seni anlatamaz ne bir maske
Ne göstermelik bir rozet
Sökemezler asla içimizden
Nakış nakış işlenmişsin
Adın sonsuza kadar yaşar
Vatanın her karış toprağında…”