t

HAFIZ MEHMET (MEHMET YÖNDEN) (1936-30 NİSAN 1997)
(HAMO DAYI )
Hazırlayan: Havva YÖNDEN

“Bir gece rüyamda gördüm ben bir şey
Bilmem hayır mıdır yoksa şer midir?
Dediler aşikâr oldun sen de hey
Bilmem ziyan mıdır yoksa kâr mıdır?

Bir uyandım hemen yatak yerinden
Bir pir dolu bade verdi elinden
Geçmişim bilmeden kendi kendimden
Tatlı soğuk idi acep kar mıdır?

Verince şarabı yanımdan gitti
Bu âşıklık benim canıma yetti
Muradın Ahret’te olacak dedi
Bilmem daha bundan içen var mıdır?

Sıçrayıp hemen yerinden kalktım
Çevrilip de sağıma soluma baktım
Yalan dünya göçmüş yanımdan sandım
Bu bir hikmet midir yoksa hal midir?

Dere tepe düz göründü yüzüme
Şaştım kimse bakmaz oldu yüzüme
Dedim bir dert düştü yürek özüme
Bilmem divanelik yoksa nam mıdır?

Hafız Mehmet bilin benim adımı
Dünyaya bildirem dedim namımı
On beş yaşındayken yaktın canımı
Bilmem delilik mi yoksa şan mıdır?”

Rüyasında bir pir elinden aşk şerbetini (bade) içerek halk âşığı olmasını kendi mısralarıyla böyle anlatan Hafız Mehmet olarak tanıdığımız Mehmet YÖNDEN 1936 yılında Tokat’ın Çamlıbel bucağının Bolus (Aktepe) köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının adı İbrahim, annesinin adı Zeynep’tir. İlkokulu kendi köyünde pekiyi dereceyle bitiren şair uzun süre kendi mallarına çobanlık yapmıştır. Evli ve 5 çocuk babasıdır.
Hafız Mehmet, eski yazı bilmediği halde babasına bir hafta hoca tutmasını, kendisinin kısa zamanda eski yazıyı öğreneceği konusunda ısrar etse de zamanın şartları gereği bu istek ciddiye alınmaz. Hatta aklını oynattığı düşünülür ve şimdilik ailesine ait davarlarını gütmesi söyleyerek baştan savılmaya çalışır. Ancak Hafız Mehmet kendi çabalarıyla Kuran’ı öğrenir ve hocaların yardımıyla ilerletir. Bundan sonra kendisine “Hafız” denilmeye başlanır.
Bu olaylar doğrultusunda kendini gayri İslami olaylardan uzak tutmaya gayret etmiştir. Hatta yirmi bir sene üç ayları tutmuş ve kendi arabalarıyla beş sene hacca gitmiştir.
Hafız Mehmet şiirlerinde halkı esas almıştır ve bu yüzden doğal sade bir dil ile halk edebiyatı ananelerine uygun şiirler ortaya koymuştur. Zaman zaman da Tokat ağzına ait zengin sözcük ve söyleyişlere yer vermiştir. Etkili anlatım için kelime tekrarlarına, yakın anlamlı kelimelerden, ünlem bildiren ve sözcük sonunda tekrarlanan sözcüklerden yararlanmıştır. Şiirleri genel olarak halk şiirinde hâkim olan hece vezni ile dile getirilmiştir. 11’li hece ölçüsüyle yazmakla beraber ara sıra 7-8’li heceyi kullanmıştır. Kafiye olarak ise yarım kafiye kullanmıştır.
Ozanımız genel itibariyle İslam kültürünü yaşatma ve duyurma gayreti ile İslami yaşamın gereklerini sıkça vurgulamıştır. Bunun yanında kendi hayatıyla ilgili, küçük yaşta kızamık hastalığından kaybettiği evladıyla ilgili, talih/kader inancıyla ilgili, tabiat, sosyal-gündelik yaşam ile ilgili, belirli gün ve haftalarla ve muhtelif kişi ve memleketlerle alakalı şiirler de yazmıştır.
Şiirlerinden bazı örnekler şunlardır:

a)Kendisiyle İlgili Şiirler
“Mecnun Leyla gibi oldum gezerim
Genç yaşımda şu canımdan bezerim
Kalem alıp dertlerimi yazarım
Ne deyim zerrece gülmedim felek”

b) Fanilikle İlgili Şiirler
“Gördüm dünya bir han, biz olduk yolcu
Farkında değiliz görüyor savcı
Düşün sen bir kuşsun Azrail avcı
Düşürür tuzağa benimi gördüm”

c) Dini Şiirler ve Allah’a Sesleniş
“Nefse uyar belalara salarsın
Türlü türlü günahlara sokarsın
Son deminde cehennemde yakarsın
Nefsine uydurun sen yalan dünya “

“Güvencim Allah’ım yüce Mevla’mdır
Hem bura ahretim bütün dünyamdır.
Liderim Muhammed, yasam Kur’an’dır
Hak vermezse ya ben nere gideyim.”

d)Hissi ve Fikri Şiirler
“İster fakir olsun ister milyoner
Bir şey götüremen kabre hep boş el
Üç beş arşın bezle kazarlar temel
Yine çıplak gireceksin kabire”

“Hak yolunda harcayım da varımı
Ağla gözüm ağla kurumasın yaş
Yaradana kurban eden canımı
Ağla gözüm ağla kurumasın yaş”

e)Öğüt Karakterli Şiirler
“Hafız Mehmet der ki, toprak has yerim
Hem dünyada, hem ahrette, hem evim
Her zaman toprağa kıymet veririm
Düşersen unutma toprağa sarıl”

f)Kişi ve Memleket Şiirleri
“Âşık idim onu görme yoluna
Girem dedim giremedim koluna
Kurban olam dedim O’nun boyuna
Görem dedim göremedim Resulü”

“Şu Tokat’ın Kalesini, yerini,
Hiçbir vilayette gezdim görmedim
Tarihi camiler ve âlimini
Hiçbir vilayette gezdim görmedim”

“Hafız Mehmet der ki Kıbrıs Türk yeri
Kıbrıs’a dönmesin kimsenin yönü
Orada okunur İslam Kur’an’ı,
Hepimiz bekçiyiz birlik Kıbrıs’a”

g)Evlat Acısı ile İlgili Şiirler

“Hafız Mehmet der ki evladın hali
Yakup gözden oldu Yusuf’um deyi
Evlat için verir kâinat canı
Kefene bürütür evlat acısı”

Halk edebiyatımızın Tokatlı temsilcilerinden Hafız Mehmet, çevresi tarafından sevilen ve sayılan bir kişidir. Herkesin birlik beraberlik içinde hoş geçinmesini, sevgi ve saygı dairesinde yaşamasını tavsiye ederken, sabırlı olmak ve Allah’a şükretmeyi bilmek gerektiğini, her derdin dermanının Allah’tan olduğunu belirtir.
Hafız Mehmet Anadolu’da Müslüman-Türk kültürünü yaşama ve yaşatmaya gayreti ile on beş yaşından ömrünün sonuna kadar aşkını dörtlüklere dökmüş ve geçirdiği kalp krizi sonucunda 30 Nisan 1997 yılında aramızdan ayrılmıştır. Kabri Tokat-Çamlıbel Kasabasında bulunmaktadır.