Ağlar tanıyan aşkı, yanar meşk ile ağlar
Ağlar nefes aldıkça cihan aşk ile ağlar
Kâmil olanın kalbi emin, gözyaşıdır bu
Elbet bilinir bizde, kimin gözyaşıdır bu
———-
Hasretle mühürlendi seven kalbe esaret
Ondan kalemin hükmü ve ondan bu cesaret
Bir serçe firar etse kaçıp gitse hüzünden
Kim, hangi cesaretle döker aşkı yüzünden
Ellerde avuçlarda hükümsüz kına ağlar
Sardıkça elem rengi yeşil hırkalı nehri
Gün taş kesilir gökte, susar buz gibi dağlar
Kıpkırmızı bir kalple, şiir yazsa da Mihrî
Ellerde avuçlarda hükümsüz kına ağlar
———
İnsan gibi gurbette vatan toprağı sürgün
Bin damla döker mazi o topraklara her gün
Bir kuş sarılıp ye’se kederlense usuldan
Gam şerhi düşer kalbe ya Kerkük ya Musul’dan
Mağrursa Fırat, Dicle; “Cömert Nil, Tuna” ağlar.
Bir damla hüzün düşse bu topraklara içten
Tarih üzülür orda “ne çağlardı o çağlar.”
Bir nazlı balık şimdi gelip geçse Haliç’ten
Mağrursa Fırat, Dicle, “Cömert Nil, Tuna” ağlar
———-
Ardında kalan sancı mükerrem mi mükerrem
Tarih boyu kaç ruhu susuz koydu Muharrem
Gül nâmına bir zorba gülün ruhunu biçsin
Mümkün mü gönüllerde onun yangını geçsin
Canlar kavuşur Cem’de yürekler ona ağlar
Onlarca asır sonra geçer zikri Semah’tan
Herkes Hüseyin sanki ateş herkesi dağlar
Bir turna dönüp gelse ciğer kor olur “ah”tan
Canlar kavuşur Cem’de yürekler ona ağlar
———-
Gül yüzlü sabahlarda düşer çiseye rahmet
Aşk; kâmile ikram sayılır, cahile zahmet
Cennet de Cehennem de emir üzre sükûndur
Her şey O’nun emrinde sebep “Kün feyekûn”dur
Gökler bile ağlarsa O’nun aşkına ağlar
Mevsim kimin umrunda bulut geldi mi kâfi
İsterse kurak çölde sular sel gibi çağlar
Tekmil şuara gamla şiir yazsa da Sâfi
Gökler bile ağlarsa O’nun aşkına ağlar
———-
Ağlar tanıyan aşkı, yanar meşk ile ağlar
Kâmil olanın kalbi emin, gözyaşıdır bu
Ağlar nefes aldıkça cihan aşk ile ağlar
Elbet bilinir bizde, kimin gözyaşıdır bu
Gökler bile ağlarsa O’nun aşkına ağlar
———-
Mef û lü me fâ î lü me fâ î lü fe û lün