Es bağrıma bâd-ı sabâ
Yanan bu can küle dönsün
Koşuyorum bir seraba
Bahtım çölde Nil’e dönsün.
Arınayım kibirimden
Tüyce hafiflesin beden
Nefsim beni bitirmeden
Yaban olup ele dönsün.
Eğilmesin darda başım
Hicrandadır gönül kuşum
Sineme akan gözyaşım
İstiyorum sele dönsün.
Semaya açık elinden
Duam uçsun zar-ı demden
Teslim olan benliğimden
Giden nefis köle olsun.
Bir lokma bir hırka yeter
Gönül sazım figan eder
Kopmadan sazta perdeler
Hak Hak diyen tele dönsün.
Tufan yeter, Hakk’a yürü
Ol artık bir gönül eri
Taa… kal-u beladan beri
Bülbül gönlün güle dönsün.