GÖZLERİN

Rahmet damlasında saklanmış gizi
Aşk ile içime doldu gözlerin
Usuma kazındı silinmez izi
En güzel yaylaklı el di gözlerin

Yeşilin huzuru deniz engini
Rabbim yaratmamış başka dengini
Kahveden aldığı belli rengini
Beni müptelası kıldı gözlerin

Hasretin narından yanarken sıla
Bir nazarın tesir eder kırk yıla
Ey bitimsiz umut, ülküm almıla !
Söyle Yemen’den mi geldi gözlerin?

Ummanı besleyen billurdan nehir
Gönül yarasına tekten panzehir
Bütün kasaveti eyleyip tehir
Huzura bir maya çaldı gözlerin

Baktıkça çözüldü kalbin esrarı
Rotasından çıktı ritmi, ayarı
Peteği terk etti Anzer’de arı
Çünkü ünvanını aldı gözlerin

Sevda sahilinde açılan remil
Karanlık zamana nur saçan kandil
Geçmişe vedaya sallanan mendil
Atiye çağlayan seldi gözlerin

Kehribar bezeli beyazda nakış
Yürekten yüreğe hummalı akış
Bin cihana bedel bir şehla bakış
Dervişan demine yol du gözlerin.

İDİL MİSİNİZ?

Hangi çiçek sizi anlatır bilmem
Nergis mi, lale mi, sümbül müsünüz?
Veyahut bülbülü zara düşüren
Has bahçe içinde bir gül müsünüz?

Özlemler boy verip dönerken köze
Od olur sineyle gelir yüz yüze
Sizinle muhabbet bal katar söze
Yoksa Yaradan’dan ödül müsünüz?

Hasret kurşun sıkan yaman bir avcı
Bağrımı delmesi acıdan acı
Kirpik Hâkim olsa bakışlar Savcı
Hüküm konusunda adil misiniz?

Seyyah olup köşe bucak gezenin
Sevda dergâhında Derviş ozanın
Bir çeşme başında kızın, kızanın
Dilinden dökülen idil misiniz?