Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temssilcisi
NE DİYEM
Çocukluğumu daha yaşamadan
Zaman çekiştirdi tutup elimden
Hızlı bir tren gibi geçti günler
Dönüp de bakmadıysa bir
Şimdi günlere ben ne diyem?
Gül tomurcukken bir gelin gibidir
Duvağını biraz açsa solgunlaşır yüzü birden
Çok sürmeden de dökülür yaprak yaprak yerlere
Ne desem ki, gül fidanı bu
Hep öylece kal diyemem ki
İnsan demişiz, akıllı bir canlı
Niyedir öyleyse yüreklerden dökülen bu kötülük
Bunca savaş, bunca acı
Ben de bir insanım işte
Şimdi sana ne diyem?
Çöl yağmura hasret
Yağmursa çöle
İnsan sevgiye
Sevgi kavuşmaya
Düşünüyorum da, hangisine ne diyem?
Şu koca evren ne gizemlerle dolu
Hangisini gördün ki, hangisine ulaştın
Gerçek olan var ki, tanıyabildin mi kendini önce
Dünyanın malı senin olsa ne çıkar
Ne diyem, bilmem ki şimdi?
KALEM YAZARSA
Bu gece
En acılı sözcüklerim dökülecek kalemimden
Mısralar
Üşüdüğünü duyacak belki de ilk kez
Bu gece
Ya da sonra ki
Çalacak kulak kapımı
Ürkek bir ceylan gibi sesin
Ellerin
Yeniden yoklayacak
Yürek cebindeki sevdanı
Ve saçılacak her yana, üzüm taneleri gibi duyguların
Demiştim
Bir başka yazacağımı bu gece
Adını bir başka koyacağımı
Bir başka bu gizil sevginin
Bir başka demiştim
Bu gece bir başka
Kalemimden anlamıştım bunu
Ortalığın bu kadar karışacağını da bilemedim