SAYINMUSTEFAKEMALATATURK

Aramızdan ayrılalı 77 yıl geçmesine rağmen her 10 Kasımlarda yeniden doğan bir liderdir o…
19. yy sonlarında yetişen güçlü bir Türk aydını, son yüzyılında en büyük dâhisidir. Dünya zor dönemlerden geçerken korkunç hızla ilerleyen batının yani emperyalist güçlerin “Hasta adam” dedikleri imparatorluk üzerindeki çirkin emelleri Mustafa Kemal’in doğuşunu tetikleyen en önemli oluşumların başında gelmektedir.
O, bir nesil için doğmamıştır. Bir dönem içinde doğmamıştır. O önderliği ile asırlar boyu ulusunun tarihinde yaşatılacak, dünya tarihinde de örnek alınacak bir lider olarak doğmuştur.
Lider doğan insanların kendilerine has birtakım özellikleri vardır. Bu özellikler Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün fıtriyatındaki seçkinliklerdir. O, bu özelliklerini, yeteneklerini bir düzen içerisinde, bir arada işleterek kullanmış ve başarılara ulaşmıştır.
Onun lider doğuşu; önder oluşu, gerçekçi, yaratıcı, akıl ve ilimci, idealist, ileri görüşlü, birleştirici, bütünleştirici ve dürüst yetenekleri doğuştan getirdiği imandan-imkân yaratma gücünü kuvvetlendirmiştir.
Mustafa Kemal’in keskin zekâ gücünün yanında son derece engin duygularla dolu bir vatansever olduğunu asla unutmamak gerekir. O, her şeyden önce onurlu bir asker, dahi bir komutandır. Asker oluşunun ona verdiği üstün inandırma gücünü siyasi alanlarda kullanırken başarılı ve saygın bir devlet ve siyaset adamı olmuştur.
ÖNDER MUSTAFA KEMAL: 1918 yılında savaşın sona ermesiyle parçalanmaya başlayan Osmanlı Devleti artık canlanamaz hale gelmişti. Vatan elden gidiyordu. Kutsal emanetlerimiz ayaklar altında, Fatih Sultan Mehmet Han’ın onlarca şehit verilerek alınışı ile çağı değiştiren İstanbul işgal altındaydı. Kuruluş için harcanan onca reform çabaları da artık sonuç vermiyordu. Bu durum Mustafa Kemal’in yaradılışından taşıdığı önder olma duygularını kamçılamış, ya istiklal ya ölün sözlerini eyleme dönüştürmesine sebep olmuştur. Millet kendi geleceğine kendisi karar vermeliydi artık. Onun önderliğinde birleşen Türk milleti verdiği kurtuluş savaşı sonucu ülkeyi cumhuriyete taşımış, Atatürk ilke ve inkılâpları ilerde taçlanmış bir cumhuriyet yönetimine kavuşmuştur. Mustafa Kemal’in en belirgin özelliklerinden bir tanesi ilim ve akılcı oluşuydu. Bu özelliği onun kişiliğine yol veren en önemli olgularındandı. İlimin sonsuzluğuna inanmış “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” Özlü sözlerini millete armağan ederken ilke ve inkılâplarına teması olan bu özellik, sistemin de ayrılmaz parçası olmuştur.
GERÇEKCİ VE YARATICI MUSTAFA KEMAL: O hiçbir zaman akıl ve mantık dışına çıkmamıştır. Yaratıcı sezgisi ile umutsuz durumlarda vatan kurtarmayı başarmış, dâhiyane planlarıyla tarihimize yön vermiştir. Dâhilerin en belirgin özellikleridir yaratıcılıkları. Kimsenin düşünmeyeceğini düşünse bile gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını zannettiği eserler vermektedir. Bir dahi olan Atatürk için de en güzel örnek cumhuriyetin ilanıdır. Osmanlının son dönemlerinde cumhuriyet kavramı zaman zaman bilinse de, birçok aydınlar en iyi yönetim şekli olduğunu savunsalar da sonuç alınamıyordu. Kimse cumhuriyetin kurulabileceğini hayal bile edemiyordu. Milletin cumhuriyeti bir anda kucaklayıp bağrına basması Mustafa Kemal’i İDEALİST yapmıştı. Onun başlıca ideali milli birlik içinde çağdaşlaştı. Değerli bir bilim adamımız onun bu yönü hakkında şöyle diyor “Atatürk fiil ile fikir, ulaşılacak hedefte birleştirme maharetiyle, idealizmle realizmle kendi varlığında toplayan kudretli bir devlet adamı ve siyaset üstadıdır. Hiçbir zaman boş ve hayali düşünceler içine girmemiştir. O milletin bağımsız aşkından şüphe etmemiş her zaman milletine güvenmiştir.

MUSTAFA KEMAL’İN BAŞKA ÖZELLİKLERİNDE: BİRLEŞTİRME BÜTÜNLEŞTİRME ÖZELLİĞİDİR: Türk milletinin milli benliği oluşturularak kazanılan kurtuluş savaşı buna en güzel örnektir. O komutan olarak ordusuyla bütünleşmiş, onun nitelik ve niceliklerini çok iyi öğrenmiştir. O milli ve insani değerleri kaynaştırmış, milleti ulus yapmıştır. Hiçbir zaman vatanı milletten ayrı düşünmemiş, millet aynı ideale bağlı insanların oluşturduğu bir beraberlik ise o insanların üzerinde yaşadığı vatan parçası da kutsaldır. Bölünmez parçalanmaz fikrini her defasında dile getirmiştir. O ulusal birliğe ulusal duyguyla ulusal kültüre en yüksek seviyelerde sahip çıkmasını istemiştir.

ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİNİN BİR TANESİ DE İLERİ GÖRÜŞLÜ OLUŞUYDU MUSTAFA KEMAL’İN: Onun güçlü sezgisi gelecekteki oluşumları ona hissettirmiş olmalı ki, gençliğe hitabesi, tarih sayfalarına altın harflerle yazılmış oldu. Gençlere ufku değil ufkun ötesini görün derken verdiği mesajlar günümüzde ihtiyaç duyduğumuz fikirlerden değil midir? 1932 yılında 2. Dünya savaşının çıkacağını söylerken insanları şaşkınlık içinde bırakan sonuca gelindiğinde ileriyi ne derecede gördüğünü kanıtlamıştır. Mustafa Kemal ileriyi gördüğü müddetçe hedeflerini büyüten bir devlettir.
Akılcı, ilimci, fenci, insancı, eylemci, bağımsızlık ışığı olan ve emperyalizmin düşmanı olarak bilinen İslam ve İslami değerlerin, aksi yönde kullanımı Mustafa Kemal’i çıldırtan tezgâhlardı.
Bunun sonucu olarak Atatürk ilke ve inkılâpları doğmuş, insanların müspet ilimlere yönelmesi kaçınılmaz olmuştur.
Mustafa Kemal’in çok önceden tasarlandığı birbirine bağlı yeniliklerden oluşan tüm güzellikleri, ilkelerden taçlandıran devlet ve siyaset adamıdır. Türk ulusunu hiçbir zaman ırk veya din esası üzerine oturtmamıştır. Yüzyıllardan beri bir arada yaşayan Türk toplulukları, başka ırklarda kaynaşmış birlikte yaşıyorlardı. Bir ayrım asla düşünülmezdi.
İslamiyet’in tüm değerlerine yürekten derin bir bağla bağlanmış olan Mustafa Kemal milletin temiz duygularının zedelenmemesi için adına LAİKLİK dediğimiz ulusal egemenliği demokrasiyle, özgürlüğü bilime dayalı sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisin cumhuriyetle beraber yürümesini istedi. Bu sisteme göre din ve devlet işleri ayrı olmalı, ayrı düşünülmeliydi. Devletin yönetimi dinsel kurallara göre değil, demokrasi kurallarına göre olmalıydı.
Böylelikle de laiklik, devletin akla ve bilimin kurallarına göre değil demokrasi kurallarına göre yapılanmasını amaçlarken karşılıklı saygı hoşgörü ve anlayışa katkıda bulunarak ulusal birliğin temelini oluşturuyordu.
Mustafa Kemal Atatürk insanlara ve onların toplumsal ilişkilerine her zaman önem vermiştir. Onun karşı olduğu taassuptur, gericiliktir.
Laiklik ülkede çağdaşlaşmayı hızlandırmış, Demokrasiye geçişin de aracı olurken uygarlık, özgürlük ve çağdaşlık ortamlarını doğurmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk gösterişten hoşlanmayan gerçek bir halk adamıydı. Milletin kendine verdiği serveti kabul etmeyerek, çıkardığı özel kanunla da milletine geri verecek kadar millet sevdalısıydı.
Hayatı mücadeleyle geçmiş, zorlukları daima bilimsel yollarla çözerken sonuçlarına asla “BİTTİ” gözüyle bakmamıştır.
“Her güç şey zevklidir.” derken Türk Ulusunun uyuyan cevherini açığa çıkarıp ızdırabın ve acının yaratıcı bir rol oynayacağına inanmıştı.
Tüm bu saydığımız farklılıklar Gazi Mustafa Kemal Atatürkü dünya devletlerinin liderleri arasında en seçkin yere oturtmuş, ünlü düşünürlere, şairlere ilham kaynağı olmuştur. Onun bağımsızlık sevdası bilim adamlarına, mazlum toplumlara güç vermiş, yeni çığırlar açmıştır.
Hindistan’ın büyük düşünürlerinden olan Muhammed İkbal Mustafa Kemale duyduğu büyük hayranlığı defalarca dile getirmiş, manzumeleri ile onu ölümsüzleştirmişti. Çünkü o, Mustafa Kemali düşünceleri ile koyduğu hedefleri ile çok iyi anlamıştır.
Millet olarak bizler de onun evrensel fikirlerini, insanlık adına düşüncelerini, çağdaşlık ve bilimselliğin ışığında anlamalı, anlatmalıyız kuşaklara. Onun ilke ve inkılâplarının sebep ve sonuçlarını öğretmeliyiz çocuklarımıza. Etrafı her dönemde ateş çemberi ile örülü güzel yurdumuzun ve ulusumuzun ufkun ötesini görebilen Atatürk fikir ve düşüncelerine ihtiyacı vardır. Ülkemiz için, dünya barışı için bu gereklidir.
Mustafa Kemal Türk milletini yüzlerce yıl ızdırap içinde bırakan acı olayların tekrarlanmaması için, Türklüğün yükselip yücelmesi için, çağdaşlaşması için attığı her adımın ancak kendine inanmış gençlerle yaşatacağını biliyordu. O gençliğe inanıyor ve güveniyordu
Kutsal cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etmesi bu inancın ve güvenin bir sonucu değimliydi? Türk genci, Türk gençliği sınırlarının bir metre gerisinde olup bitenlere bakıp her gün bölgemizde tekrarlanan acı olayları değerlendirirken, Atatürk’ün koyduğu sistem ve kuralları daha iyi anlayarak geleceğin Türkiye’sini ufkun ötesine taşıyabilmelidir. Tüm bu özellikler de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü çok iyi anlamak, çok iyi tanımak ve eserlerini korumakla gerçekleşecektir.
Zira Atatürk ulusal değer, evrensel kıymettir…