Bir dem imiş geldi geçti
Demeye dilim varmıyor.
Karşılarken çok güleçti,
Vedaya elim varmıyor.
Şenlik bitti bense hürüm;
Zaman bir katmerli dürüm.
Daha der, ayak sürürüm,
Gitmek içimi sarmıyor.
Duvağından çıktı Niksar,
Yüreğime aktı Niksar…
Çok köşeli baktı Niksar,
Sanki hiç gitme kal diyor.
Bir yiğit düşse atından,
Figan kopar gök katından;
Hem zahirden, hem batından
Dumanı doğru tütüyor.
Aşk var Niksar’ın harcında,
Bayraktır gönül burcunda,
Ayaklarının ucunda
Kelkit aşkla sürünüyor.
Niksar’da başkadır bahar
Ufukları cedit ahar
Sevdalıdır leyl ü Nehar
Görenler mutlu oluyor.
Ulu Camisine girdim
Şanlı bir geçmişi gördüm.
Sağa sola selam verdim
Her can cenneti soluyor.
İndim Niksar’ın düzüne,
Daldım dostlarının yüzüne,
Rahmet külüne közüne,
Gözlerime yaş doluyor.
Ihlamur, nar çiçek açmış
Güzeller Ayvas’tan içmiş
Gökyüzü kendinden geçmiş,
Gün parça parça ölüyor.
Çamiçi’nde esen rüzgâr
Kim bilir kimden iz arar
İksir gibi bir nazı var
Ağlarken bile gülüyor.