Dört yan giyinir kara libas
İçimde ömürlük bir yas
Hem kahinliği bilirler, hem cinliği
Yirmi birinci yüzyılda köle tacirliği
Güneşin çılgın demiymiş
Dolunay vakti zaman
Örtemez çirkinliği
Seferleri terk eden atlar huysuz
Gecikirken cariye kervanı
Bir tek harem ağaları huzursuz
Meğer ne mübarek şey iğdiş edilmek
Ve hiçbir şey bilmemek
Bu yılda omuz silkerek geçti bahar
Ufukta kaşları çatık bir yaz
Bir kuşun gagasında beklemekte
Ömre bedel keskin ayaz
Ocak başında doğmuş bir ateş gedeyim
Alnımı soğutmuyor kimsenin eli
Ah kalbim neylemeli
Boşa açılalı beri annemin elleri
Ben unuttum renkleri ve çiçekleri
Göz ucuyla bakıyor mu menekşe bilmem
Sahi yine mor mu açar peygamber düğmeleri
Ben de sevdim bir zamanlar
Bir baktım ve dönmedim geri
Derin bir kuyuydu gözleri