İNCƏ CİZGİ – 05.02.2014
İki kelime ne kadar yakındır, ne kadar bir-birine dolaşık. Sanki aynı şeymiş gibi birini diğerinin yerinde kullanırız bazı cümlelerde. Fakat derinden düşününce ince bir çizgi ile fark olduğunu anlarız. Aşık olmak ilk defa gördüyün birinin bilmediyin bir şeyinden etkilenmektir. Bir bakışından, bir gülüşünden ve ya sadece ani bir duruşundan. O an beynimize kazılan ve hep o şekilde hatıramızda çerçivelenen bir kare olur.
Bir bakışına ve ya içten bir tebessümüne aşık olursun. Sende yıllar geçse bile hep aynı kalır o tebessüm…Adı geçtiğinde o gülüşü yaşarsın yeniden. O senin için dünyada tek olan insana çevrilir, birtanedir zannedersin ve yalnızca sen bulmuşsundur. Her gün, her an düşünürsün. Her kese bu mutlulukla gülücükler saçarsın. Mantıklı düşünemez, yalnızca kalbinle karar verirsin, gözüne bişey görünmez, bir anlamda göre bilen bir körsündür artık. Tebrikler aşık olmuşsun!
Sevmek… Bu kelimenin anlamı çok derindir. Sevmek daha yüksekdedir, daha toz-pembedir sevince hayat. Sevmek biraz da bencillikten arınmaktır, halbuki aşık olunca insan bencilleşir, sadece onun olsun ister, paylaşamaz hiç bir şekilde. Oysa sevmek onun mutlu olması için çabalamaktır, seninle olmasa bile sadece mutlu olsun yeter deye bilmetir. Sevmek kalbinin onun mutluluğu ile çarpmasıdır.
Uzaktan, dokunmadan, duymadan, görmeden onu içinde hiss ede bilmektir. Ona sarılmadan o duygunun hayalini beyninde kurup yaşatmaktır. Nerde olursa olsun, seviyorsan sevmişsindir, ama aşıksan mesafelerin seni yorar, yanında olmayınca usanırsın, hırçınlaşırsın. Sevmekle aşık olmanın ince farkı budur işte. Sevdiyine aşık olursan, işte o zaman hayatda her şeyi kazanmış bir insansın. Sevmek ruha işler çünki ve ruh ölümsüzdür, sevginiz ölümsüz olmalı, ölümcül deyil… Ruhunla, var oluşunla ruhunu, var oluşunu sev….!