YARPUZ 3

Her uğraş alanının kapsamı vardır. Bir de bu kapsamın çevresinde görünen, onunla bütünleşen onsuz düşünülemeyen, olmazsa olmazları… Tıpkı, ay ve haresi gibi. Mehtabı haresiz tahayyül edemeyiz.

Avcılık yapıyorsanız avcılıkla ilgili tüm malzemeleri, hangi bölgede ne tür avcılığın yapıldığına kadar her şeyi ister istemez öğrenirsiniz. Hatta kara avcılığı ise dağların isimlerine kadar ezbere bilirsiniz. Edebiyatta da durum böyledir. Yazarların hele de şairlerin hareleri de yağmur, kar, bulutlar, mevsimler, kuşlar, çiçeklerdir. Evet, çiçekler…

Yarpuz’un üçüncü sayısının kapağında Kalender çiçeğine (Geranium Kalenderianum) yer verdik. Bilim dünyasına yeni giren çiçeklerden biri Kalender çiçeği. Prof.Dr. Ahmet İLÇİM kazandırmış literatüre. Kapak fotoğrafı da yine onun objektifinden.

Kalender çiçeği, Binboğa Dağlarının Güvek denilen mahaldeki Kalenderlerin Yaylası’nda yetişiyor. Mayıs ayının ortalarında yeşil yaprakların arasından beyaz bir gülümseme görürseniz bilin ki o Kalender çiçeğidir. Binboğaların utangaç ve mütevazı gelini ters lalelerin komşusudur o.

***
Afşin’e özlemle seslenen Mehmet Binboğa, Gök Lale ile sevdası Anadolu topraklarını aşan Necdet Ekici, ağız
özelliklerini diyaloglarda eriten Ahmet Süreyya Durna, çilekeş Anadolu kadınını Ayişe Nine’de somutlaştıran Mehmet Gören, çiçeklere bakışımızı değiştirecek yaklaşımıyla İnci Okumuş öyküleriyle katkıda bulundular.

Gönül dünyamızın sultanlarını bu topraklardan devşiren İbrahim Şaşma’nın mensur şiiri, Doğu Türkistan’daki zulmü gündeme getiren Hızır İrfan Önder ve Sarıkamış şehitlerini yâd eden Mustafa Gül, Yarpuz’un mayıs sayısına farklı bir misyon kazandırdı.

Bu sayı ile Yarpuz’a on yürek insanı dâhil oldu. Giderek çoğaldığımıza, zenginleştiğimize inanıyoruz. Daha da çoğalmak ve zenginliğimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Keyifli okumalar…

Yarpuz Edebiyat Dergisi