Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı,
Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temsilcisi
Dedim-Dedi
Dedim: Güzel sana yandım
Dedi: Sanma, sana kandım
Dedim: Ben nasıl aldandım?
Dedi: Aldanmasa idin
Dedim: Ne inat edersin
Dedi: Bıktıysan gidersin
Dedim: Severim, bilirsin
Dedi: Vurulmasa idin.
Dedim: Gel bırak şu nazı
Dedi: Çok uzattın sözü
Dedim: Sevmez misin bizi?
Dedi: Ümitlenmeseydin
Dedim: Gel bile gidelim
Dedi: Yâranı nidelim?
Dedim: Boş ver, terk edelim
Dedi: Bunu doğru dedin
Dedim: Remzi’yi küstürme
Dedi: Kimseye sezdirme
Dedim: Garibi bezdirme
Dedi: Usanmasa idin.
(5/4/1972- Ankara)
Deniz Ve Nefs
Deniz azgın bir canavar
Sanki karada hıncı var
Almak için saldırıyor
Hiç durmadan yırtınıyor
Kükrüyor bir aslan gibi
Görünmüyor, derin dibi
Düşerse insan eline
Yazık olur, vah haline
Dalgalar sahile vurur
Rüzgâr estikçe kudurur
Oyar, demez bu taş kaya
Zaman da hep ondan yana
Herhalde ikisi birlik
Karanın köküne kibrit
Ekmek için anlaşmışlar
Hücum edip durmaktalar
İnsan nefsi de böyledir
Zayıf insan nefse köledir
Düşersen nefsin eline
Kargalar güler haline
Nefsi boş bırakmıycaksın
Ağzına gem vuracaksın
Arttıkça nefsin hücumu
Yalatırsın boş avcunu
Nefs istedikçe dünyalık
Ona her gün cefa lâyık
Nefis de deniz gibidir
İnsanoğlu bir gemidir
Akıl onun dümenidir
Fikir onun yelkenidir
Kapılmazsan nefs eline
Varırsın hak sahiline
Orda necat bulursun sen
Nasihatimi dinlersen
Remzi’nin sözü bu kadar
Tutmazsan çekersin zarar
(17 Kasım 1981 Salı)
(Sinop)