Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı,
Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temsilcisi
Geçer
Yaz gelende açar yaylanın gülü
Gül naz eder, ağlatır, şeyda bülbülü
Gizliden sevdası olanın günü
Karşıdan karşıya bakmakla geçer
Küstüysen gel, kara gözlü, barışak
Böyle olmaz, arasıra görüşek
Göremezsem, günler pek zor geçecek
Sonra gözümden yaş akmakla geçer
Vur dediysek sana öldür demedik
Taze açmış gülü soldur demedik
Pir elinden bade doldur demedik
Gönül aşk badesin içmekle geçer
Bülbülün sevdası bilirsin güle
Bülbül bu uğurda çok çekti çile
Eğerki bu sevda düşerse dile
Bu kez ömür kahır çekmekle geçer
Mecnunu çöllere Leyla’sı saldı
Kerem Aslı Han’a tutuştu yandı
Ferhat, Şirin için dağları yardı
Remzi’yi aşk odu yakmakla geçer
(14.10.1987)
Gelin Giden Kızıma!
Daha dün, dünyaya yeni gelmiştin
Acıktıkça ak sütümden emmiştin
Bir yaşında, anne, baba demiştin
Şimdi gider oldun ellere, kızım
Sonra kardeşine ablalık ettin
Sıkıştığım yerde, canıma yettin
Okuyayım diye gurbete gittin
Bekledim, bakarak yollara, kızım
Şimdi gidiyorsun, hiç geri gelme
Gittiğin yerleri yabancı bilme
Saygısızlık etme, isyankâr olma
Şükreyle düştüğün hallere, kızım
Güzelliğe, bir sivilce yetiyor,
Zenginlik, bir kıvılcımla bitiyor,
Güzel huya hiç bedel biçilmiyor
Sakın düşme kötü hallere, kızım
Zaman geçer, düşer saçına aklar
Sırtına binecek sayısız yükler
Azrail sonunda seni de yoklar
Sitem etme sakın yıllara, kızım
(05.08.2009)