Âşık Kazanoğlu:
Cennet’te gözümü açtım
Âdem’le bir yaş idim ben.
Savruldum Dünya’ya düştüm
O zaman tek baş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Cehennem’in kapısına
Gerilen bir döş idim ben.
Hakk’ ı seven güzellerin
Gözlerinde yaş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Tüm bedenler yoğrulurken
Gönüller huzur bulurken
Beytullah inşa olurken
Sırtımda taş taşıdım ben.
Mustafa Ceylan:
Gül’düm Leyla avucunda
Rüzgâr idim saç ucunda
Geceleri başucunda
Hilal gibi kaş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Yuvama varayım derken
Hep düldülünü everken
Ol Ali iftar ederken
Sofrasında aş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Gökle yerin birdir hali
Kâmil insan oğul balı
Bekir, Ömer, Osman, Ali
Hepisinde hoş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Fiyatımız çıkmaz kırka
Küçülttüler kırka kırka
Karani’ye oldum hırka
Sanmayın kumaş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Çanakkale Boğazında
Nice âşıklar sazında
Bülbüllerin avazında
Kutluca bir iş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Hakikat vardır içinde
Ona uydum her biçimde
Mekke-Medine göçünde
Yuva yapan kuş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Sevda eksilmedi tende
Çok sırlar saklıdır bende
Kerem Aslı’ya gidende
Ona arkadaş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Kâdir-i Mutlak’dır yazan
Gerçekten ayrılmaz ozan
Dediler çık oku Ezan
Bilal-i Habeş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Gönül akar bir dereden
O akıştır bak yâr eden,
Kubbelerden, minareden
Hak seslenen beş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Hak Peygamber’iyim diyen
Putperestliğe gitmeyen
Ol Halil’i incitmeyen
Yakmayan ataş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Ateş güldür kalpte açar
Kâinata ilham saçar.
Yarasalar ondan kaçar
Güneşlere eş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Başımı koymadım pusa
İhtiyaç duymam fanusa
Türkmen ozanı Yunus’a
Doğarken kardaş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Yunus ben’im, Mevlâna ben
Gönül verdim insana ben
Bil ki, hikmet beklenilen
Saatlerde tuş idim ben.
Âşık Kazanoğlu:
Kazanoğlu buram buram
Bırakın telime vuram
Cumhuriyet’i doğuran
En sonki savaş idim ben.
Mustafa Ceylan:
Ceylan’ımdır dağlar aşan
Çağlayıp kabından taşan
Atatürk’le destanlaşan
İzmir, Antep, Muş idim ben.