10715731_737937922922026_530600435_n

Başlangıcından bugüne, tarihin akışı içerisinde Türk çocukları gün gelmiş hanların-hakanların, sultanların gönlünde yıkılmaz bir taht kurmuş ülke yönetmiştir. Gün gelmiş, destanlarda yerini almıştır. Manas olmuş, Mete olmuş, Kürşat olmuş ve daha nice isimler ülkeleri için birer kahraman olmuştur. Dahası; Alparslan olmuş, Anadolu’nun kapısını açmış, Fatih olmuş çağ açıp çağ kapatmıştır. Atatürk olmuş, dehalığını konuşturmuş, dünyanın en güzel, en kıymetli ülkesini kurmuştur. İbn-i Sina, Farâbi, Mevlâna, Yunus Emre, Hoca Nasreddin olmuş ve daha niceleri gibi ışık saçmıştır. Gün gelmiş, atasözlerinde insanlığa ders vermiştir. Yetmemiş; düğünüyle, töresiyle, türküsüyle, Türk kültürünün bir başka halkasını oluşturmuş ve bayramlardan bayram almıştır. Bayramlardan bayram alan atasının armağanı “Çocuk Bayramı” coşkusunu; “Yurtta sulh, cihanda sulh” özdeyişini ilke edinerek, bütün dünya çocuklarıyla paylaşmayı hedeflemiştir…

Türk çocuğu, tarihi boyunca bütün Türk uygarlıkları içerisinde haklı yerini hiç yitirmemiştir. Ona bu hakkı, daha başlangıcından beri ataları severek vermiştir…

Bu kitapta, tarihi bilinen başlıca ilk Türk devletlerinden; Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Selçuklular, Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ayrıca Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nden Muhtar Türk Cumhuriyetleri’ne ve dünyadaki diğer Türk topluluklarına yer verilmiştir. Yine bu toplumlarda yaşamış ve çocuklara şefkat göstermiş, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda sıcak ilgileri ile bilinen devlet yetkililerinden, bilim adamlarına kadar pek çok Türk büyüğünün önemli görüş ve düşünceleri de işlenmiştir.

Türklerde çocuğa ilişkin geleneklerin önemli bir bölümünü teşkil eden belli başlı faaliyetlerinden; isim verme töreni, beşik düğünü, sünnet düğünü, okuma bayramı, çocuk bayramı gibi ve başka önemli kültür değerlerine yer verilmiştir… Ayrıca bazı önemli gördüğümüz hususlar resimlerle eserimizi süslemiştir.

Bu kitapta, 23 Nisanlarda büyük coşkuyla kutlanan Çocuk Bayramı’na ilişkin önemli çalışmalar işlenmiştir. Bu çerçevede, Çocuk Bayramı’nın dünyada ilk olmasının önemi ifade edilmiştir. Çocuk Bayramı’nın evrenselleşmesi ve böylece bütün dünya ülkelerinde de kutlanır hale gelmesi yönünde, “Dünya Çocuk Bayramı” için “Dünya Çocuklarının Dilekçesi”nden örnekler verilerek, adı geçen çalışmalara ayrıca yer verilmiştir.

Bu eseri; bağımsız bütün Türk Devletleri ve ayrıca özerk Türk Topluluklarına, -Türkistan’a- yine bu kitapta sözü edilen Çocuk Bayramı’nın kabulü hususunu, açık bir mektup ve bir çağrı olarak değerlendirebiliriz. Şöyle ki; Türk dünyasında kutlanan Nevruz Bayramı, destanlar, diğer kültürel hususlar, âdet ve törelere yönelik faaliyetlerde olduğu gibi, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen -yukarıda sözünü ettiğimiz- Çocuk Bayramı’nın da, -öteki bayramlardan bağımsız olarak, sadece “Çocuk Bayramı” şeklinde- zaman geçirmeden bütün Türkistan’da düzenlenmesinin sağlanması en büyük dileğimizdir. Bu düşünce; kültür birliği yönünde Türk dünyasını daha da birleştirme, yakınlaştırma noktasında vesile olacağı inancındayız. Bundan dolayı bayramlar bir anlamda kardeşliğin, dostluğun pekişmesi ve sevincin hâkim olduğu önemli günlerdir.

Kısaca söylemek gerekirse bu kitapta Türk çocuğunun, Türk dünyasında almış olduğu kutlu yeri, Türklerin çocuğa vermiş olduğu değeri bulacaksınız…

Ramazan Seyfi YURDAKUL