200px-Əhməd_Yəsəvi

Hikmet – 8

BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetlePaylaş
Sabah erken pazartesi günü yere girdim
Mustafa ya matem tutup girdim ben işte
Altmışüçte sünnet dedi işitip bildim
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Yer üstünde dostlarım matem tuttu
Bütün alem ‘Sultanım’deyip nara çekti
Hakk’ı bulan gerçek sufiler kanlar yuttu
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

“Elveda” deyip yer altına adım koydum
Aydın dünyayı haram kılıp Hakk’ı sevdim
Zikrini söyleyip yalnız olup yalnız yandım
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

‘Taha’ okuyup akşam ve geceler kaim oldum
Gece namaz gündüzleri oruçlu oldum
Bu hal ile yer altında daim oldum
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Altmış gece altmış gündüz bir kez yemek
Tan atana kadar namaz kılıp bir kez selam
Altmışüçte oldu ömrüm sonunda tamam
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Hakk Mustafa ruhu gelip oldu imam
Bütün varlık yer altında oldu köle
Çok ağladım Hakk Mustafa verdi müjde
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Mirac gecesi ‘Gözümün nuru evlad… ‘dedi
Elimi tutup ‘Ümmetimsin ümmet’ dedi
‘Sünnetimi sıkı tutasın gönüldaşım’dedi
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

‘Kıyamette yol kaybedersen yola salayım
‘Muhammed’ deyip susamış olsan elini tutayım
Evladım deyip elini tutup cennete girdireyim…’
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Ey dostlar bu sözü işitip şevkim arttı
‘Ümmet’ dedi, iç ve dışım nura battı
Nurunu salıp cemalini Hakk gösterdi
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Cemalini görüp ruhum uçup arşa kondu
Musa gibi varlığım tutuştu yandı
Mecnun gibi eş ve dosttan kaçıp saklandı
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Yer altında eziyet çektim çok zorluk
Döşek yastık taştan yapıp çektim sıkıntı
Ey dostlar bu dünyada yok dinlenmek
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Ta zorluk çekmedikçe vuslatı nerede? ..
Hizmet kılmadan hal derdi olmaz peyda
Can ve gönlünü kılmadıkça Hakk’a tutkulu
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Yer altına girdim ise kendimden geçtim
Gözümü açınca Mustafa’yı hazır gördüm
İsyan ve cefa eden ümmetlerin halini sordum
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

‘Ey evlad benden sorsan hani ümmet,’
‘Ümmet’ dedi göğsüm dolarak hasret yarası
‘Ümmet için çok çekiyorum Hak’dan külfet’
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Ümmetlerimin günahlarını her Cum’â affet
Alıp geleyim ya Muhammed sen bunu ayır
Ta ki ağlayıp secde eyleyim Tanrı ya affet
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Her Cum’a affet ümmetlerin günahını
Alıp geleyim ya Muhammed gör bunu
Ümmetlerin neler kılar Ahmed senin
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Ben melekten utanç duyarım ey ümmetim
Yaratan’dan korkmaz mısın düşük himmetim
Gece yatmadan ibadet etsen hoş devletim
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Yer altına girdim dostlar iradesiz
‘Amin’ deyiniz âl, ashab ve çehar-yar
Ümmetlerin suçunu bağışla Allah’ım
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Kul Hoca Ahmed ben ikinci defteri söyledim
İki alem eğlencelerini meye sattım
Ölmeden önce can acısının zehrini tattım
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte

Halim Nice Olur
BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetlePaylaş
Tatlı canımı versem,
Karanlık yere girsem,
Münker, Nekir’i görsem,
Şu halim nice olur?

Gidip kabre konunca,
Hemen geri dönünce,
Zor sual sorulunca,
Şu halim nice olur?

Gelse koca bir yılan,
Beni soktuğu zaman,
Aman Allah’ım aman,
Şu halim nice olur?

Yarın kıyamet günü,
Sorguya çekip beni,
Dense amelin hani?
Şu halim nice olur?