Azerbaycanın Kültür ve Edebiyat Portalının Türkiye temssilcisi

Adana’da iken Adana’yı özlemek acaba sadece bana mı mahsus bir duygu bilemiyorum. Adana ile alakalı bir görseli izlediğimde gözlerimden yaşlar boşanıyor. Bu şehirden zorunlu bir nedenle ayrılacak olsam sudan çıkmış balığa dönerim, hatta yaşayamam. Hep bunu düşünüyorum.

Yahya Kemal’e sormuşlar: “Üstadım Ankara’nın en çok neyini seviyorsunuz?” Yahya Kemal’in cevabı şu olmuş: “İstanbul’a dönüşünü…” İşte ben de dünyanın hangi köşesine gidersem gideyim oradan Adana’ya dönüş, en güzeli… Yahya Kemal’in İstanbul aşkı ne ise benim de Adana aşkım aynısı işte…

Uzun veya kısa bir seyahat bitiminde daha Adana’ya ayak basar basmaz ilk işim bir lokantaya gidip kebap yemek oluyor. Doğduğumuz gün ebemiz elimize kebap dürüm tutuşturmuş sanki! Kebabın yanında da şalgam içilir. Su dışında ne içersem içeyim şalgamın gizemli ve eşiz tadını bulamıyorum. Farklı illerimizin farklı içeceklerini de denedim ama şalgamın tadını hiç birinde bulamadım.

Adana sevdası bambaşka… Öyle bir sevda ki pamuk gibi bembeyaz, portakal çiçekleri gibi mis kokulu, mandalinalar kadar lezzetli, Büyük Saat kadar görkemli, Yağ Cami kadar anı yüklü, Ulu Cami kadar zamana meydan okuyan, Adana toprağı kadar mümbit… Sevdikçe sevesiniz geliyor, bire bin veriyor gönüllerde bu sevda…

Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir projem var. Adana için yazılmış şiirleri “Adana Sevdası” adlı seçkide toplamak istiyorum. Bu konuda Adana Valiliği ile irtibata geçmek istediysem de yaklaşık iki yıldır bir randevu bile alamadım. Sponsor bulsam da bulamasam da eninde sonunda inşallah “Adana Sevdası” kitaplaşacak. Yurt içinden hatta yurt dışından bile görmeden Adana’yı anlattı şairler… Adana sevdası öyle bir maya ki bütün gönüllerde tuttu.

Adanalı olmak gururumuzdur. Mertlik, cömertlik, dostluk harman olmuş Adana’mızda… Sevgiyle gururla bütün dünyaya haykırıyorum: Dinlesin yediden yetmişe herkes! Adana’m sen de duy beni… Başımın tacı, gönlümün ilacı Adana’m ben sana aşığım!

Adana.2 Şubat 2016.Saat: 10.50