“Men bir gulam, yük altında ezilmişem, gardaşım,
Sevinç bilmez bir mahkûmam, ahu-zardır sırdaşım.
Damga vurub, zencirleyib tullamışlar zindana,
Karlı-buzlu cehennemler mesken olmuşdur bana.
Mene dinme, sus deyirsen, ne vahtacan susacam,
Buhranların, hicranların, mahbesinde galacam?
Niye susum, konuşmayım, insanlıkda payım var,
Menim ana vatanımdır talan olan bu diyar.
Niye susum, konuşmayım, Türk yurdudur bu toprak,
Oğuzların, elhanların vatanında kimdir, bak!
Bu dünyada azadlığı şan şöhretten üstün tut,
Alçaklığı, yaltaklığı rezilliyi sen unut!
Nece susum, konuşmayım, men eyleyim heyanet?
Hanı sevgi, hanı vatan, de harda galdı millet?
Men bir gulam, yerim altun, suyum gümüş, özüm aç,
Atam mahkûm, anam sail, elim her şeye möhtaç.
Men Türk evladıyam, derin aklım, zekâm var,
Ne vahtacan çiynimizde gezecekdir yağılar?
Ne kadar ki, hâkimlik var, mahkûmluk var, ben varam,
Zülme garşı isyankâram, ezilsem de susmaram!”